İddiaya göre, eşi Harun Taştan’ın 8 Ağustos 2014 tarihinde samanlığa saman attığını ve duş alırken üzerinde kene gördüğünü ve kene ile birlikte aynı gün saat 23.40’da Akdağmadeni Devlet Hastanesi Acil Polikliniğine gittiğini, burada yapılan tahlillerin iyi kontrol edilmediğini söyledi.
Eşinin devlet hastanesinde yapılan tahlil değerlerinin, normal tahlil değerlerininden düşük olduğunu iddia eden Hatice Taştan, gazetecilere şu açıklamalarda bulundu:

“Yapılan kan tahlil sonucunun PLT olan kan değerlerinin 100 – 400 arasında olması gerekirken normal değerin altında olan 91 çıktı. Doktor buna rağmen uygun hastaneye sevkinin yapılmayarak tekrar kan tahlili için gelmesini istedi. İlk tahlil sonucuna göre eşim sevk edilse idi erken tedaviden dolayı yaşama şansı daha yüksekti. Eşimin ihmal edildiği kanısındayız. Eşim 11 Ağustos’ta tekrar Akdağmadeni Devlet Hastanesi Acil Polikliniğine kan tahlili için gitti. Tahlil yapan doktor eşimin Sivas Cumhuriyet Hastanesi Hastanesine gitmesini isteyerek mutat araçla sevk etmiş. Bizde ticari taksisi ile Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesine gittik. Sivas’ta bizim hangi şikayetle ne ile geldiğimizi sordular ve bizde özel araçla geldiğimizi söyledik. Acil doktoru sizi nasıl böyle gönderirler. Sizin ambulansla gelmeniz lazımdı diye sitem etti. Öğrendiğimize göre eşimin Pazartesi günü Akdağmadeni Devlet Hastanesinde yapılan tahlil sonucuna göre PLT kan değeri 63 e inmiş. Bir insanın kan değeri 75’in altına indimi sıkıntılı bir durum olduğunu öğrendik. Akdağmadeni Devlet Hastanesi doktorlarının, hastaneye ilk gittiklerine sevk etmediklerini, hem de hastalığın ileri seviyesinde uygun sevk etmeyerek  bu olayda ihmalkar davrandıklarını, hem eşinin hem de toplumun sağlığını hiçe saydıklarını düşünüyoruz.”   

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi doktorlarından Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı (KKKA) vakasında bu senenin en ağır vakası olduğunu öğrendiklerini kaydeden Taştan, ”Eşim gözlerimin önünde eridi gitti. Bizim başımızı yaktılar. Toplumun sağlığını hiçe saydılar. Takdiri ilahi böyleymiş kabul ediyoruz ama ihmali affedemiyoruz. Başkalarının canı yanmasın diye mücadele edeceğiz. Bu konuda gerekli belgeleri savcılığa sunduk. Ben ve 3 çocuğum sonuna kadar bu ihmalin peşini bırakmayacağız. Sağlık Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu’ndan yardım itiyorum. Bu ihmalin sorumluları cezasını çekmeden içimiz rahat etmeyecek” diye konuştu.
Kamu Hastaneleri Birliği Yozgat Genel Sekreterliğinden ise konu hakkında araştırma başlatıldığı belirtti.

Editör: TE Bilişim