“Bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır” diye bir atasözümüz vardır. Artık her mahallede birden çok kötü, kötüler türediği için mahallelerden, sokaklardan, caddelerden akan kirlilik hepimizi utandırır hale gelmiştir. “Bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın!” anlayışı ile bugün hepimize değen yılanlarla karşı karşıya kaldık. Bunlar sizi korkutmuyor mu?
Bu kötülerin, kötülüklerin sizin çocuğunuza bulaşmayacağından, zarar vermeyeceğinden nasıl emin olabilirsiniz? Hatta onları kandırıp, kötü emellerine alet edip kirliler arasına sokmayacaklarından nasıl emin olacaksınız? Sizi bilmem ama, beni korkuyorum, endişeliyim, tedirginim.
İnsanlık kirleniyor, kirli toplumlar haline geliyor. Soygun, vurgun,talan, kız kaçırma, ırza tecavüz, öldürme haberlerini her gün duymaya başladık. Bu kirlenme adım adım ilerledi tüm  dünyayı sarmaya başladı. Artık kirlilik Müslüman ülkeleri de sardı, kuşattı. Kirli bir toplum, kirli bir dünya haline geliverdik. Şimdilerde dünyadan kirlilik haberleri geliyor. Öldürme, kaçırma, ırza tecavüz, fuhuş, soygun ve akla hayale gelmeyecek ahlak dışı davranışlar insanlık onurunu tehdit etmeye başladı...  Bunlar neredeyse olağan haberler haline geldi.
Kirlenen ve ahlaksızlığı belgelenen toplumları okuyorduk. Hepsinin sonu hüsranla bitmiş, hepsi de helak olup gitmişlerdi. Toprak ve sudan başka temizlik yaramamış onlara... Ad ve Lut kavmini helak eden toprak. Nuh Aleyhisselamın uyarılarını dinlemeyen azgın kavmi de su temizleyivermişti. 
Çocuk kaçıranlar, çocuk yaştaki masum yavruların ırzına geçip öldürenler, kadın kesenler, adam doğrayıp çöp kutusuna atanlar, toplu katliam yapanlar, uyuşturucu ticareti yapanlar, ahlak dışı olaylara karışanlar, fuhuş sektörünün yaygınlaşmasını sağlayanlar kirliliği ayyuka  çıkmış olan mahluklar dünya sizin ellerinizle kirleniyor.
Artık Amerikası, Avrupası  değil doksan dokuzu Müslüman diye övündüğümüz Türk toplumu da bu kirliliğin içinde debeleniyor. Korkumuz da bunun içindir ya... Türk ve Müslüman alemine örnek gösterebileceğimiz  toplumumuz da maalesef kirlenmeye başlamıştır. Kirlenmek ne kelime utanç duyacağımız hadiseler okumaya başladık.
Gökteki melekleri utandıracak hale gelen bu kirliliğimizi yüzümüz kızarmadan izlemeye, seyretmeye başladık. “Allahım içimizde ki beyinsizler yüzünden bizi helal eder misin?” diye hayıflanıyoruz, korkuyoruz. Çünkü azgın kavimlerin sonucu maalesef hep felaket olmuş, ibre-ti alem için başına bir bela musallat edilmiştir. Onun için dua ediyoruz: “Allah`ım içimizdi ki kötüler, ahlaksızlar, sapıklar ve azgınlar yüzünden bizi helak etme, bizi onların kötülüklerinden koru ve muhafaza et!” 
Affedin, aile içi şiddet, tecavüz, baskı hadiseleri aileleri dejenere etmeye, yuvaları bozmaya başladı.. Alkol, uyuşturucu, kadın ticareti, ırza geçmeler,  birinci derece yakınlara yapılan tecavüz hadiselerini  sık sık duyar olduk. Anneye, kız kardeşe, geline, toruna yapılan tecavüzleri anlatılınca insanlığımızdan utanmaya başladık. Bir toplumda bunlar olağan hale gelmişse ateş bacayı sarmış, toplum; gırtlağına kadar kirlenmiş demektir!..
Kirliliği, pisliği, rezaleti daha fazla anlatıp midelerinizi bulandırmak istemiyorum. Bunlar  maalesef gerçek ve doğru bizim toplumumuz da kirlenmeye başlamıştır. Tehlike çanları çalıyor demek, korkmak, tedirgin olmak, hatta uyanmak, ayağa kalkmak zamanıdır deriz.
Kirliliğin nedeni eğitimsizlik, maneviyat, cehalet ve insani yaşamdan ayrı kalıştır. Bunda biz eğitimcilerin vebali, sorumluluğu ve günahı büyüktür. Kirlenme cehaletle başlamışsa, eğitim ordusu nerde diye sormak  geliyor içimden. Eğitim ordusu sorumluluktan kaçamaz vebalden kurtulamaz..
Kötülükler bizi boğmadan  kötülüklere  karşı tedbir alma zamanıdır. Biz ne yapabiliriz diyenlere kızıyorum. Nemelazımcı olamayız, bana ne, benden uzak gitsinler demekte olmaz. Size de mutlaka bulaşacak ve sizi de can evinizden vuracaktır.
“Bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır” misali, kötülükler ve ahlaksızlar bizi çepe çevre   kuşatmadan, uyanmak, tedbir almak ve pisliklerle mücadele etmek zorundayız. Başka bir ifadeyle, insanlık onuruna sahip çıkmak zorundayız. Bilmem ki biz uyanmak için daha neyi bekliyoruz?..  
Siyasilere de deriz ki:  Şu çekişmeyi bırakın, ahlaksızlığa, çirkinliğe, kötülüğe karşı tedbir alın durdurun şu pislikleri...!