Bozok Üniversitesi’nde sektör ve akademi buluşuyor! Bozok Üniversitesi’nde sektör ve akademi buluşuyor!

Yurdun her bölgesinden hayvan hakkı savunucularının katılımı ile düzenlenen, hayvan haklarıyla ilgili yeni düzenlemenin kabul edilemez olması nedeniyle, Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmesi istenilen eyleme Yozgat Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği üyeleri de katıldı. Derneğini Kurucu Başkanı Ayşe Alan Akbaş, hayvan hakları meselesinin ‘Mal değil Can' demekle korunacak kadar basit bir mesele olmadığını belirterek, ‘’Bu kanun, TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonunun STK'ların da görüşleri alınarak hazırlanan çözüm içeren 50 maddelik rapor ile örtüşmüyor. 17 maddelik düzenleme, katliam ve sürgün maddeleri içeriyor’’ dedi. Akbaş yaptığı yazılı açıklamasında, suçların şayet suçüstü olmaz ise kişilerin şikayet hakkı olmayacağını, anayasal hakların da ihlal edileceğini ileri sürdü. Mevcut durumda bile talebe cevap veremeyen bakanlığın iş yükünün çok artacağına dikkat çeken Akbaş, ‘’Bu durumla bakanlık başa çıkamayacak. Hayvanlara yapılan işkence ve vahşetin birçoğu gözlerden uzak, toplumun dikkatinden kaçırılarak yapıldığından suçüstü olamayacak. Cezaların uygulanamayacağı bir kanunun caydırıcılığı da olmayacak. Mevcut yasada tüm belediyelerin Kısırlaştırma Merkezi kurma hükmü var iken, kanun teklifinde nüfusu 25 bin altında olan belediyelere kısırlaştırma merkezi kurma zorunluluğu getirilmiyor. Oysa, kedi köpek sayısı, özellikle kırsaldaki az nüfuslu belediyelerde çok fazladır ve kısırlaştırma merkezlerinin asıl oralarda kurulması gereklidir. Halen, ilçe dışına, ormana hayvan atılması yasak olmasına rağmen, birbirlerine gizlice kedi, köpek atan belediyeler, nüfusu 25 binin altında olan yerlere daha çok hayvan atmaya devam edecek, katliam ve üreme döngüsü son bulmayacak’’ diye konuştu. Yasada, ‘Kısırlaştırma Merkezi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler hayvanları en yakın bakımevine götürür veya 'geçici ünitelerde' kısırlaştırılır’ denildiğini hatırlatan Akbaş, geçici ünitenin, mobil kısırlaştırma olduğunu, ‘mobil kısırlaştırmada yasaklanacak’ denilmesine rağmen bu tuzak madde ile mobil vahşetlerine geçit verildiğini ileri sürdü. Akbaş, ‘’Üretim, satış, dövüşe yönelik tedbir ve ciddi yaptırımlar bu teklifte hiç bir yerde yer almadığı gibi, halen yapılan üretim, satış ve dövüşler de eskisinden de fazla serbestçe devam edecek. Mevcut kanunun '’yasaklı’' tanımı getirdiği hayvanlarla ilgili hükümleri bu kanun teklifinde ağırlaştırılmış olarak devam edecek. Eskiden daha da ağır hükümler ile bu hayvanlara el konulup, bir çoğunun hemen öldürüldüğü barınak hücrelerine sürgün edilerek ölüme mahkum edilecek. Bakana, besleyene de ağır cezalar getiriliyor. Petshoplarda hayvanlar katalog üzerinden satılacak. Yani dehliz gibi yerlerde işkence altında üretimleri daha da teşvik edilmiş olunacak. Evlerde bakılan hayvanlara sayı sınırlaması getirilmesi tuzak madde ile daha sonradan yönetmeliğe bırakılıyor. Yük hayvanları, deney, çiftlik hayvanları ve yaban hayvanları ile ilgili hiç bir düzenleme bulunmuyor. Yönetim Planlarında yer alan ‘hayvan beslenemez’ maddesinden dolayı konut ve lojmanlardaki sahipli hayvanların tahliyesinin istemi ile terk edilmeye zorlanması sorununa yönelik hiçbir önleyici düzenleme bulunmuyor’’ ifadeleriyle açıklamasını noktaladı.

Editör: TE Bilişim