Taşçı, yaptığı yazılı açıklamada, 1920 yılında kurulan cumhuriyetin, parlamenter sistemi tercih etmek zorunda bırakılmak suretiyle, demokrasimiz, tek parti ile yönetildikten sonra, çok partili sisteme geçerek, ağır aksak, günümüze kadar geldiğine dikkat çekti.

Bu süreçte, darbeler ve muhtıralar yaşayan, ağır bedeller ödeyen halkın, kendi öz iradesiyle seçtiği yöneticilerini suçsuz yere, bazılarını idam, birçoğunu da yıllarca hapiste tutmak suretiyle cezalandırıldığını ifade eden Taşçı, Cumhuriyetin, millet olarak inanç ve idari yapımıza uygun bir yönetim şekli olduğunu dile getirdi.

“Başkanlık ise, millet olarak bizim, yaşam biçimimizi, geçmişten gelen idare ve yönetim şeklimizin, Kağanlık, Sultanlık ve Padişahlık tam olarak karşılığıdır” diyen Taşçı, şöyle devam etti:

“1920’lerde, Türk milletinin tarihinden gelen, gelenek ve göreneklerine uygun olan, İslam hukuku, İngilizlerin baskısıyla bir kenara bıraktırılarak, yerine dayatma sonucunda, Avrupa’nın laik sistemine uygun olan, Roma hukuku zorla ve cebren ihdas edilmiştir.

İngilizlerin dayatması sonucu, Adına laik Cumhuriyet denilerek, İnanç ve imanından yoksun, dilinden koparılmış, tarihinden, gelenek ve göreneklerinden uzak, bir devlet kurduruldu.

İsviçre’den Medeni hukuk ve Borçlar kanunu, İtalya’dan ceza hukuku, Almanya’dan da Ticaret Kanununu alınarak, yamalı bohça gibi, yeni ve yabancı bir sistem tercih ettirilmiştir. Harf inkılabı yapılarak, Latin alfabesine geçilmek suretiyle, halkımız bir gece de cahil bırakılmıştır. 90 yıllık bu Cumhuriyetimizi şu ana kadar, iyisiyle, kötüsüyle ayakta tuttuk ve bugünlere geldik.”

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin için yapılacak olan bu referandumda, Evet veya Hayır diyecek olanların hainlikle yaftalanmasına tepki gösteren Taşçı; “Hepsi de vatanı için canını veren insanlardır. Vatandaşlarımızdan evet veya hayır diyecek olanların, siyasi tercihleri ve ön görüleridir. Referandumun sonucu ne olursa olsun, saygı göstermek mecburiyetindeyiz.

HAİNLİK YAPANLAR İSE BELLİDİR.

Başkanlık gelirse ülke bölünür diyorlar. Bu ülkeyi bölmeye ve parçalamaya kimsenin gücü yetmez. Başkanlık sistemi bize, tarihimizden gelen mirastır. Ülkemizdeki, referandum sürecine hayır diye karşı çıkan, emperyalist ülkelerin birçoğu başkanlık sistemi ile idare edilmektedir. Türkiye de terörü finanse eden ABD, AB ülkeleri başta olmak üzere, taşören olarak kullanılan, Fetö, PKK ve uzantıları da, hayır diyorlar, neden acaba? Türkiye’yi düşündükleri için mi hayır diyorlar? 40 bin insanımızı öldürenler, şehirlerimizi yakıp-yıkanlar, Her gün bombalı araçlarla saldıranlar, Asker, polis, sivil, ülkemiz insanını katleden PKK'lılar ve buna destek olan diğer sol guruplar değil mi?

Bu süreçte, ilk önce Cumhurbaşkanlığı seçimi halka bırakıldı. Halkımızın feraseti ile bu başarıldı. Sıra bugüne geldi, EVET veya HAYIR referandumunda da, birbirimizi zedelemeden, siyasi bir yol ayırımına geldik. Tarihimizde, tek lider etrafın da ne zaman birleştik ise, Güçlü ve lider devlet olduk. Cihana hakim bir devlet yapısına kavuşmuş olduk. İşte Türk Milleti tekrar ayağa kalkıyor” diye konuştu.

Taşçı açıklamasında şu çağrıyı yaptı: “Bu referandum; Yıllardır bu ülkeyi sömürüp kaymağını yiyen, emperyalizm ve sömürgecilere dur demek için. Üniversite kapılarında bacılarımızın başındaki örtüyü bahane ederek, okumaları engellenmemesi ve hiç kimsenin yaşam tarzlarına müdahale edilmemesi için. Seçimle iş başına gelen başbakanları ve bakanları indirip asan darbecilere dur demek için. 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan ve benzeri, ihtilallerin son bulması için. 367 Krizi çıkaranlarla, Canları istedikleri zaman parti kapatanlarla, Cumhurbaşkanının eşi başörtülü olmaz, Burası kamu alanıdır deyip, Bu ülkeyi babasının çiftliği gibi görenlere dur demek için. 10 yılda bir darbe yaparak, halkın seçtiği iktidarı yıkan, Emperyalistlerin Koalisyonlarla ülkemizi, yönetmesine izin vermemek için. İç ve dış hainlerin el ele vererek yakıp yıktıkları, yeni Gezi olaylarının, bir daha tekrar etmemesi için.

5000 yıllık tarihi birikimimizle, devlet kurmadaki becerimizle, 90 yıl öncesinde kaldığımız yerden, bu vatan toprağın da ayağa kalkarak, Bağımsız Müslüman Türk Milleti ve Osmanlı’nın torunları olarak masaya yumruğumuzu vurup, tekrar dünya siyasetinde söz sahibi olarak, mazlumlara ümit olup, zalimlerin ise karşında dimdik durabilmek için.

Diva-Sen Olarak diyoruz ki;

Bu kadim milletin, yönetim şekli olan BAŞKANLIK Sistemini istemeyenler belli.

Bugün;  HDP, FETÖ, PKK, YPG,  PJK, TKP ve bütün sol guruplar ve Bunları maşa olarak kullanan, ağa babaları,  ABD, AB, Emperyalist ülkelerin hepsi "HAYIR" diyor.

Ne diyordu İmamı Şafi hazretleri, "Fitne zamanı, düşman oklarını takip edin, o sizi Hakk’a götürür. İmamı Şafi’nin sözün deki gibi düşmanın oklarını takip ediyoruz. Onlar hayır diyor, Bizde, Devletimiz, Milletimiz,  İstikrarımız,  İstikbalimiz ve istiklalimiz için, Tam bağımsız bir Türkiye için, EVET diyoruz” diye konuştu. 

Editör: TE Bilişim