Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "MHP Genel başkanı ülkücüleri dinlemedi MHPlileri dinlemedi. CHP genel başkanı CHP’lileri dinlemedi. Ankara da anlaştılar onların kulağına kim neyi fısıldadı. Herkes biliyor" dedi.
Bozdağ, Yozgat'ta Valilik ve Belediyenin hazırladığı Bozok Bereket Kervanı Projesi kapsamında Akdağmadeni ilçesinde verilen iftarda yaptığı konuşmada, ramazanın bereket, paylaşma ve rahmet ayı olduğunu belirtti.
Dünyanın dört bir yanında sıkıntılar olduğunun altını çizen Bozdağ: "Fazla uzağa gitmeye gerek yok, komşumuz Suriye de, komşumuz ırakta, yanı başımızda Filistin’de, Libya’da, Mısır’da pek çok yerde maalesef huzur içerisinde sükûn içerisinde barış içerisinde insanlar iftar edemiyorlar. Her gün yüzlerce insanın ramazan ayına rağmen katledildiğini öldürüldüğünü duyuyoruz" dedi.
Ölümlerin bütün dünyanın gözü önünde olduğunu belirten Bozdağ, şunları kaydetti:
"Hepimiz ramazan ayı geldi bari ramazan da ölümler durur diye beklenti içerisindeydik. Ama maalesef zalimin zulmü ramazan da dinlemiyor, mübarek günde dinlemiyor, mübarek gecede dinlemiyor. Zulüm devam ediyor. Ama hepimiz biliyoruz ki zulümle abad olunmaz. Dileğimiz temennimiz burada yangın yerine dönen ülkelerde yangınların sönmesi ölümlerin durması durdurulmasıdır. Elbette bu noktada herkese görev düşüyor. Bize de görevler düşüyor. Biz Türkiye olarak bu ölümlerin durması durdurulması için elimizden gelen her neyse bunu yapmaya gayret ediyoruz, çaba gösteriyoruz."

Uluslararası toplumun bu ölümleri durdurma noktasında daha fazla gücü ve kuvveti olduğuna işaret eden Bozdağ şöyle konuştu:
"Eğer Birleşmiş Milletler ve Ülkeler bu kanın ve gözyaşının durması konusunda kati bir irade ortaya koymuş olsalardı bugün Suriye de iki yüz bine aşkın insan hayatını kaybetmezdi, Irak’ta ölümler olmazdı. Filistin de gökten ölüm yağmazdı yağdırılmazdı. Tetiği çekenler, bombaları atanlar, atma vurma talimatı verenler elbette bu ölümlerden birinci dereceden sorumludur. Ama bu ölümleri durdurma imkân ve kabiletine sahip olup da durdurmayanlar durdurmak istemeyenlerde en az onlar kadar sorumludur. Kimse benim sorumluluğum yok diyemez dememelidirler. Biz onun için bu nokta da bütün dünyayı insanlar ölürken öldürürken hesap yapmayı bırakmaya ölümleri durdurmaya hep davet ettik. İnsanların ölümü durdurulsun sonra kim ne hesap yapıyorsa yapsın dedik. Ama maalesef ölümler durmadı durdurulmadı hala hesap yapanlar var. Hala başka işlerin peşinde koşanlar var. Biz Türkiye olarak sesimizi hakkın ve haklının yanında olmak kaydıyla yükseltmeye, malumun yanında durmaya zalimlere karşıda hakkı söylemeye her daim olduğu gibi bundan sonrada devam edeceğiz."
Bozdağ, her cumhurbaşkanlığı seçiminin Türkiye’de kriz ve kavga konusu yapıldığını ifade ederek, "Ülke kaosa sokulmak istenmiştir. Her defasında biz bundan zarar gördük, Türkiye zarar gördü ve o zaman karar verdik. Bundan sonra cumhurbaşkanını halk seçecek, halkın dediği olacak sandığı koyacağız onlar kime cumhurbaşkanı diyorsa o bu ülkenin cumhurbaşkanı olacak dedik. O yüzden kriz ve kaos yok" diye konuştu.
Bozdağ, şöyle devam etti: “Yana yakıla halka yakın halkın içinden halkın oyunu alacak aday arıyorlar oradan buradan niye arıyorlar biliyor musunuz, halk seçecek dediğimiz için sandığı milletin önüne koyduğumuz için bunu yapıyorlar. Ama bunu MHP ve CHP kendi partililerine dahi saygı duymadırlar. MHP Genel başkanı ülkücüleri dinlemedi MHPlileri dinlemedi. CHP genel başkanı CHP’lileri dinlemedi. Ankara da anlaştılar onların kulağına kim neyi fısıldadı. Herkes biliyor. Karar verdiler adını duymadığımız birini getirdiler birden alın size cumhurbaşkanı adayı dediler. Bu CHP seçmenine de MHP seçmenine de bu Türk milletine karış da bana göre bir saygısızlıktır."
10 Ağustos'ta milletin doğru kararı vereceğini belirten Bozdağ, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bakın adayların üçü de çalışıyor şimdi gayret ediyorlar. Oy almak için koşuyorlar koşacaklarda ama siz adayların ikisini iyi tanıyorsunuz birini de tanıyacaksınız, vakit ne kadar yeter tanımanız için onu bilmem ama Türkiye cumhuriyetinin başbakanı sayın recep Tayyip Erdoğan yaklaşık kırk yıldır siyasetin içindedir.Belediye başkanlığından başbakanlığından her döneminden siz yakından tanıyorsunuz. Hayatı bu millet için mücadele ile geçti. Elinizi vicdanınıza koyun ve bakın Allah için bu üç adaydan hangisi Türkiye Cumhuriyetinin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olmaya daha layıktır. Hangisi daha yakışır, hangisi bu görevi daha iyi yapar. Ben Akdağmadenli kardeşlerimizin hak şinas, kadir şinas olduklarına yürekten inanıyorum. AK Partimize MHP’ye CHP’ye, Saadet Partisine Büyük Birlik Partisinee başka partilere oy vermiş Akdağlı kardeşlerimden ben Türkiye’nin on iikinci cumhurbaşkanınıa seçilecek ilk cumuhrbaşkanına oy istiyorum. İnşallah Akdağlılar buradan sayın başbakanımızın arkasın bir dua bir destek koyacaklardır. Ben size güveniyorum.”

Editör: TE Bilişim