Hizmet İş Sendikası Şube Başkanı Ferman Zararsız ve Kadın Komitesi Başkanı Fatma Doğan, kadına şiddeti masaya yatırdı. 'Şiddete sıfır tolerans' yaklaşımı ile politikalar üretilmesi gerektiğinin mesajını veren Zararsız ve Doğan, dünyada hala üç kadından birinin şiddete maruz kaldığı gerçeğini ortaya koydular.
    Zararsız ve Doğan imzası ile yapılan yazılı açıklamada kadına yönelik şiddetin dünyanın hemen her bölgesinde sınır, milliyet, din ve sınıf farkı gözetmeksizin yaşanan ve son bulması içini çaba sarf edilen önemli bir sorun olduğu vurgulandı.
    “Ülkemizde de kadına yönelik şiddet, hala toplumun önemli bir kesimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen, “şiddete sıfır tolerans” yaklaşımı ile kararlı politikalar izlenmesini gerektiren bir sorun niteliğini korumaktadır” diye devam eden açıklamada Zararsız ve Doğan, kadına şiddetle ilgili şunları söylediler:
    “Birleşmiş Milletler Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi kadınlara yönelik şiddeti; "ister kamusal isterse özel yaşamda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylem veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma" (1. madde) diye tanımlamaktadır.
    Bu tanımın son yorumlamalarına "ekonomik ihtiyaçlardan yoksun bırakmak" da dahil edilmiştir.
    HAK-İŞ Camiası olarak kadına yönelik şiddetin  ayrımcılıktan beslendiğine ve ayrımcılığı güçlendirdiğine inanıyoruz. Kadını toplum içinde şiddeti hak eden metalar olarak görmeyi, yapmak istemedikleri fiillere zorlamayı kabul edilemez buluyor, kadını kılık, kıyafet gibi suni gerekçelerle eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakmayı, kadının çalışma hakkını elinden almayı, töre adı altında yaşam hakkının elinden alınmasını, cinsel tacizi, sözlü-fiziksel istismarı, mobbingi ve tecavüzü şiddet olarak değerlendiriyoruz. Kadına yönelik yapılan her türlü şiddet, kabul edilemez bir insan hakları ihlalidir. “Doğal” ya da “Kaçınılmaz”, “Kader” ya da “Yazgı” olmayan, sadece hukuki önlemlerle ortadan kaldırılamayacak olan kadına yönelik şiddetin nedenleri ve sonuçlarının açığa çıkartılması, şiddet kültürünün ve biçimlerinin irdelenmesi ve sorgulanması gerekmektedir.”
    Kadına yönelik şiddetin sloganlara, törensel seremonilere indirgeyerek ortadan kaldırmanın mümkün olmadığı ileri sürülen açıklama şöyle devam etti: “
    Kadına yönelik şiddetin önlenmesi bütün alanlarda cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması için mücadele etmekle olanaklıdır.
    Son yıllarda kadın odaklı yapılan yasal düzenlemeler başta olmak üzere,  25 Mayıs 2010 tarih ve 27591 sayılı Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması konulu Başbakanlık Genelgesini, Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleri ile Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi için Alınacak Tedbirler konulu 2006/17 sayılı Başbakanlık Genelgesini, Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesine Yönelik Tedbirlerin Koordinasyonu konulu 2007/6 sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesini ve Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı gibi çalışmaları zihinsel dönüşüm sürecinin geliştirilmesine katkı sağlayacak önemli gelişmeler olarak değerlendiriyoruz.
    Ortak akıl ve sağduyu ile çözüm üretmenin başarısına inanan HAK-İŞ Camiası olarak son değişikliklerle Anayasa'nın “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. Maddesi çerçevesinde söz konusu düzenlemelerin uygulamaya tam olarak yansıtılması ve etkinliğinin izlenmesi konusunda tarafların işbirliği ile daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmak, herkesin görev üstlenmesi ve işbirliği yapması gereken bir mücadele alanıdır.
    HAK-İŞ olarak; her köşesinde kadınlarımızın, toplumsal rol ve statülerinin yükseldiği, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi temel hizmetlere kolayca erişebildiği, üretime, yönetime katılma imkanlarının ve kalkınma sürecine katkılarının arttığı, bu süreçten daha fazla yararlanmalarının sağlandığı özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik bir Türkiye için “Kadına yönelik her türlü şiddete son” diyoruz.” 
               
Editör: TE Bilişim