Programın açılış konuşmasını yapan Yozgat Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Bayanlar birimi başkanı Mine Şen, Dokuz karanfilin 12 Eylül döneminde dokuz ülkücü şehitleri temsil ettiğini söyledi. Hayatlarının baharında ellerinde Kur-an, yüreklerinde vatan sevgisiyle idam sehpasına çıkan Ülkücü gençleri anmak amacıyla etkinlik gerçekleştirdiklerini belirten Mine Şen “ Vatanım ha ekmeğini yemişim ha uğruna kör bir kurşun yemişim diyenlerin yurt sevgisidir. Zorluklara razı olanların sınav yeridir. Nimete ikbale değil çileye talip olmaktır.
İşte 9 canımızda bu yolda idam sehpasına ölüme değil, düğün gecelerine gittiler. Allah’a kavuştular. Onlar hayatlarının baharında ikbal peşinde koşmayıp ülkelerinin bölünmemesi için canlar verdiler. Onlar örnek alacağımız can ülküdaşlarımız. Ahde vefa bize onlardan kalan miras. Peygamber’imize (s.a.v) komşu oldular. Bu gün onları rahmetle, minnetle yaad ediyor şükranla anıyoruz dedi.
İşte 9 canımızda bu yolda idam sehpasına ölüme değil, düğün gecelerine gittiler. Allah’a kavuştular. Onlar hayatlarının baharında ikbal peşinde koşmayıp ülkelerinin bölünmemesi için canlar verdiler. Onlar örnek alacağımız can ülküdaşlarımız. Ahde vefa bize onlardan kalan miras. Peygamber’imize (s.a.v) komşu oldular. Bu gün onları rahmetle, minnetle yaad ediyor şükranla anıyoruz dedi.
Yozgat Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı İl Başkanı Duran Küçükduman ise; Bu gün bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde 12 Eylül döneminde yaşanan bir hukuksuzluk şuurunu, bir adaletsizlik ilkesini, bir kez daha kınıyoruz. Bir onlardan bir sizden nitelendirilerek devletin askerine, polisine kurşun sıkanlarla yüreği iman dolu yiğitlerin katledilmesidir. Hiçbir suçları olmaksızın idam sehpasında katledilmişlerdir. Ülkücü hareket önceden olduğu gibi bu gün ve bundan sonrada her ne pahasına olursa olsun Türk İslam Sancağının en kutsal bekçileri olmaya devam edeceklerdir” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından başlayan programda Ülkücü gençler sırasıyla şehit edilen ülkücülerin hayat hikayelerinden kesitler sundu. Ülkücü gençlerin fikri mücadeleleri ve hayat hikayeleri okunurken salonda da duygusal anlar yaşandı. Ülkücü şehitler Halil Esendağ ve Selçuk Duracık’ın idam sahnesi ise yine ülkücü gençler tarafından sahnelenerek tiyatro şeklinde katılımcılara sunuldu. Ülkücü şehitlerin idam süreçlerinin canlandırıldığı sahneyi izlerken, 12 Eylül dönemini yaşamış birçok ülkücünün de gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü. Tiyatro oyununun ardından vefat eden ülkücü şehitler için yine ülkücü gençler tarafından Yasin okundu ve hep birlikte dualar edildi. Programın son bölümünde ise Ülkücü gençler tarafından 12 Eylül’de asılarak idam edilen ve katledilen tüm Ülkücü şehitlerin ismi okunarak temsili yoklama yapıldı ve tüm gençler hep bir ağızdan yapılan temsili yoklamaya ‘Burada’ yanıtı verdi ve program son buldu.
Editör: TE Bilişim
