Karakaya, ‘’Her toplumun kendine özgü yaşayış biçimi vardır. Bu farklı yaşayış biçimleri o toplumun kültürü olarak ifade edilmektedir’’ dedi. Karakaya, kültürünü koruyamayan, başka toplumların kültürlerinin etkisi altına giren toplumların zaman içerisinde kimliklerini koruyamadıklarını, tarih sahnesinden çekildiklerinin tespit edildiğini vurguladı. Karakaya, ‘’Türk toplumunun da kendine has, diğer toplumlardan farklı âdetleri bulunmaktadır. Bu âdetler ve dayandıkları esaslar bilinmeli ve anlaşılmalıdır. Türk milletinin âdetlerinin dayandığı değer yargıları, köken itibariyle araştırıldığında birçoğunun, Orta Asya’da ‘Türk Töresi’ ya da ‘Oğuz Töresi’ denilen ve yardımlaşmayı, dayanışmayı önceleyen ilkelere dayandıkları anlaşılmaktadır. Oğuz Töresinin dayandığı dört temel esas vardır. Bunlar sırasıyla disiplinli olmak, güzel ahlâklı olmak, adaletli olmak ve millete hizmet etmektir. Günlük yaşam bu ilkeler çerçevesinde şekillenmiş, doğum öncesinden başlayan, yaşam boyunca devam eden ve hatta ölüm sonrasında da devam ettirilen âdetler ortaya çıkmıştır. Mesela günlük yaşamda çocuğun doğacağının anlaşılmasıyla birlikte anne adayının evdeki konumu değişir, tabir-i caizse başköşeye konulur ve kendisine hürmet edilir. Çocuğun erkek mi kız mı olacağına dair merakın giderilmesi için iki minderden birinin altına makas diğerininkine bıçak konulur ve anne adayı bilmeden bu iki minderden, altında makas olana oturmuşsa çocuğun kız, bıçak olana oturmuşsa çocuğun erkek olacağına inanılır. Yine beşik kertmesi olgusu, henüz yeni doğmuş erkek ve kız çocuklarının evlenecek yaşa geldiğinde birbiriyle evlenmesinin karar altına alınması ve bunun için de iki beşiğin yan yana getirilerek, sap yerlerine kertik açılmasıyla yapılan bir âdettir. Bu anlaşmadan ancak beşik kertmesi hadisesine tanıklık etmiş iki kişinin şahitliğiyle vazgeçmek mümkündür, aksi halde o iki kişi birbiriyle evlendirilir. Yine Türk kültüründe “gerdeğe girmek” diye tabir edilen âdetin bir diğer anlamı ev, yuva kurmaktır. Yuva kuranlara da yardım etmek esastır ve günümüzde de nişan ve düğünlerimizde sürdürülen takı takmak merasimi bu anlayışa dayanır. Yine buna benzer şekilde sıkça kullanılan “darısı başına” kavramı da Türk kültüründe evlenen çiftin bolluk ve bereket içerisinde bir yaşam sürmesi için başlarına darı serpilmesinden kaynaklanmıştır. Çünkü darı bereket simgesidir’’ diye konuştu. Program sonrasında iki genç katılımcıya Yusuf Karakaya’nın, ‘Delisinden Velisine Yozgat’ isimli kitabı hediye edildi. Karakaya’ya da programın anısına BEYDER yönetiminden Recep Temel tarafından, Türker Göksel’le birlikte kaleme aldıkları ‘Meslek Ahlâkı’ kitabı takdim edildi.

Yozgat, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir ve Niğdeliler yaşadı: Destek limitleri belirlendi! Yozgat, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir ve Niğdeliler yaşadı: Destek limitleri belirlendi!
Editör: TE Bilişim