Kitabesine göre camii, H.1202/M.1788 yılında, Çapanoğlu Süleyman Bey’ in vekilharcı Hacı Ahmet Bağ adına Cevahir (Cevheri) Ali Efendi tarafından yaptırılmıştır. Kitabenin alt kısmında, bu kitabeyi Şükri mahlasıyla saray hattatlarından Abdülkadir el – Şükri’ nin yazdığı belirtilmiştir. Camii ve mektebi külliye şeklinde yapılmış fakat mektebi sonradan yıkılmıştır.  Caminin vakfiyesinde H.1207/M.1792 tarihi görülür. Adına 40 dükkan, Alaca’da bir değirmen, Yozgat’ta bir han, bağ ve bahçeleri vardır.
    Dikdörtgen planlı, tavanı ahşap motiflerle süslenmiş, iç mekanı her duvarda ikişer tane, dıştan içe doğru genişleyen dikdörtgen alt ve bunların üzerindeki üst pencereleri aydınlatır. Mihrap güney duvarı ekseninde yuvarlak silindirik gövdelidir. Minber mihrabın  batısında ahşap bir esedir.
    Üst kat güneye doğru (kıbleye dikey) uzanan bir galeri oluşturur. Bu galeri ince uzun 7 tane  sütunçelere oturur ve birbirlerine bağdadi kemerlerle bağlanır. Mahfilin orta kısmı balkon gibi güneye doğru çıkıntı yapar .  Mahfile kuzeybatıdaki merdivenlerle çıkılır. Minare harim ile son cemaat yerinin birleştiği köşede bulunur ve son cemaat yerinden  çıkılır. Üste çıkış kapısı da geçme tekniği ile yapılmıştır. Harime giriş kapısı ise aynalı kapısı şeklindedir.
    Harimdeki en güzel ahşap süslemelerden birisi de vaiz kürsüsünde görülmektedir. Vaiz kürsüsü, Korinth başlıklı, “C” ve “S” kıvrımların oluşturduğu kemerli, 4 ağaç sütunçe üzerine oturan, yan yüzeyleri kasetleme tekniği ile yapılmıştır. Motifler “C” ve “S” kıvrımlı, geometrik, doğal ve bitkisel motiflerdir. Kalem işlerinde en çok yaldız boya kullanılmıştır.  Ayrıca duvarlarda ve bazı kemer alınlıklarında madalyon içlerine yapılmış yazı motifleri de dikkati çeker. Harimin daha süslü olma ihtimali varken, yapılan sıva ve onarımlar neticesinde bu süsler kaybedilmiş veya tahrip edilmiştir. Yapı dışında pek süsleme ile karşılaşmayız. Kare kaideli, çokgen gövdeli, soğan biçimli topuklu, kademeli silmeli şerefeli, geç devir özellikli tipik minaresi ve çift katlı son cemaat yeri ile dikkatimizi çeker.
    Yapıyı çevreleyen sarı kesme taştan yapılmış avlu duvarı vardır. Avluya, batı ve doğu yönündeki yuvarlak kemerli, Çapanoğlu  Camii’nin doğu kapısının benzeri olan ufak bir kapıdan girilir. Avluya doğu kapısından, 6 basamaklı, yarım yuvarlak, merdivenle inilir. Bu merdivenin güney tarafında, yapının kuzeydoğusuna yapışık, kare kaide üzerine oturan, armudi iri topuklu, çokgen gövdeli, beyaz kesme taştan yapılmış bir minaresi vardır.

Editör: TE Bilişim