Çocukluk hayali olan aşçılık mesleğini uluslararası düzeyde gerçekleştirmeyi başarmış bir Yozgatlı olan Arif Kutlusoy, Çayıralan ilçesi Kaletepe Köyü nüfusuna kayıtlı Arif Kutlusoy, meslek hayatına 1980 yılında başladı. Liseyi bitirdikten sonra, Türkiye’deki karışık ortam sebebiyle ‘umuda yolculuk’ serüveninin o yıllarda başladığını belirten Arif Kutlusoy, “Çareyi Avrupa’ya gitmekte buldum. Benim aşçılık hevesim, çocukluk yollarımda başladı. Düğün ve bayramlarda yapılan o değişik yemekler ilgimi çekerdi. Tek bir hayalim vardı; dünya yemeklerini öğrenmek. Avrupa’dan başladım bu yola, Klasik Fransız yemekleriyle başladım. Fransa’nın Lyon şehrinde ünlü bir şefle çalışma imkânım oldu. Fransız yemekleri ve pastalarını öğrendim. Ünlü bir şef olan George Blanc’dan çok tecrübe edindim” dedi. Avrupa’dan 1983 yılında Amerika’ya geçtiğini ve New York kentinde ‘İkiz Kuleler’ olarak bilinen Dünya Ticaret Merkezi’ndeki ünlü ‘Windows on the World’ lokantasında çalıştığını söyleyen Arif Kutlusoy, “Dünya’nın pek çok farklı yerinden 120 şefle çalıştım ve Dünya mutfaklarını öğrendim. Daha fazla tecrübe kazanmak için, Karayip adalarına gittim. Balık ürünleri üzerinde çalışarak tecrübe kazandım. Orada 6 yıl süreyle adanın en ünlü lokantası olan St. Thomas’taki ‘Enter Nous’ isimli lokantada şeflik yaptım. Turistik bir yerdi. Dünyanın her yerinden ünlü kişilerle tanışma fırsatım oldu” diye konuştu. En ilginç olan hatıraları arasında eski İran şahının ailesiyle karşılaşması ve onlara yemek yapması olduğunu ifade eden Arif Kutlusoy, Amerika Birleşik Devletleri’nin ünlü politikacılarının ve Muhammet Ali gibi tanınmış kişilerin, kendisi tarafından hazırlanan yemekleri tattıklarını anlattı. Adalardan sonra bir iş verene yardımcı olmak üzere, Türkiye’ye de geldiğini belirten Arif Kutlusoy, iki yıl süreyle Amerikan yemekleri üzerine Ankara’nın Beşevler bölgesinde de çalıştı. Arif Kutlusoy, Amerika’ya tekrar dönerek, özel üyelerden oluşan zengin Golf Kulüpleri’nde çalışarak iş hayatına orada devam etti. Amacının bir gün bu tecrübelerini kendi çevresindekilerle paylaşmak olduğunu da belirten Arif Kutlusoy, gençlere dönük önerilerde de bulunarak, ‘’Dünyanın ikinci büyük endüstrisi yiyecek ve içecek üzerinde kurulu. Çok büyük imkânlar var. ‘Mentorship programı’ ve ‘Hens on training’ gibi yollarla, okula gitmeyen gençler çalışarak bir sanat kazanabilirler. En büyük örneği olarak kendimi söyleyebilirim. Amerika’da, Bill Clinton zamanında bir program başlatıldı ve New Jersey eyaletinde en başarılar kişi ben oldum. Gençlere sanat öğrettim. Amerika çalışma bakanlığı tarafında da ‘Taktir’ aldım. Bu program dünyanın her yerinde var. Amerika’da hala devam ediyor. Gençler bu fırsatlardan yararlanarak kazanç sağlayabilirler. Bu programın ülkemde de yapılmasını çok isterdim. Sadece okula gitmekle tecrübe kazanılmaz. Gözle görerek ve yaparak bir iş daha kolay öğrenilir” ifadelerini kullandı. 

Editör: TE Bilişim