MHP Lideri Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli saat 15:30'da Yerköy İlçesinde partisinin düzenlediği mitinge katıldı. Burada yaklaşık bin kişilik bir kalabalığa hitap eden Bahçeli, 12 Eylül Anayasa değişikliği halk olmasında sandığa giderek Yerköylülerin 'Hayır' oyu kullanmasını istedi.
YERKÖYLÜLERE
SESLENDİ!
    Bahçeli yaptığı konuşmada, her hangi bir engeli olmayan vatandaşların 12 Eylülde yapılacak olan Anayasa değişikliği halk oylamasında mutlaka sandığa gitmeleri gerektiğini belirterek," Bütün vatandaşların sandığa giderek tavrını açık bir şekilde göstermelidir. O nedenle yüksek bir katılımın yapılmış olması gelecekte Türkiye'mizin belirleyicisi olacak. Bu halk oylaması üzerinde insanlarımız net tercihlerini ifade etmiş olurlar. Çünkü bu halk oylaması AKP'nin bir anlamda geleceği açısından da kendileriyle beraber bir güvenoyu niteliği taşıyor” dedi.
    Başbakanın 12 Eylülde yapılacak olan referandumda baskı yaptığını öne süren Bahçeli, "Sayın Recep Tayyip Erdoğan Bey'in öfkeyle ve herkese saldırarak, şimdiden herkesi zorlayarak, baskı altına alarak, esnafını, çiftçisini, sivil toplum kuruluşlarını, oyununu şimdiden söyleyin diyor. O zaman sayın başbakan oyumun ne olduğunu size söylersem 12 Eylül Pazar günü ben ne yapacağım diye millet kara kara düşünmeye başlıyor. Millet iradesiyle demokratik bir yolla başbakanlığı Cenabı Allah size nasip etmiş, Sen kim oluyorsun da huzuruma nasıl gelirsin diye halkı sorguluyorsun. Bu anlayışa dur demek lazım." diye konuştu.
    MHP Genel Başkanı Bahçeli, Yerköy mitinginin ardından Çiçekdağı Belediyesi'ni ziyaret etti. Daha sonra Galata Çamlık Otel'de dinlenmeye geçen Bahçeli Yimpaş Alışveriş Merkezi'ndeki iftar yemeğine katıldı.
    Bahçeli ve kalabalık bir vatandaş topluluğunun katıldığı iftar yemeği ney eşliğinde semazenlerin gösterileri ile yedi. İftar sonrası partililere hitap eden Bahçeli, Anayasa değişikliğinin milletin anayasası olmaktan çıktığını söyledi.
    Ak Parti'nin hangi amaçlarla bu değişikliğe gittiğini tek tek anlatan Bahçeli, Başbakanın kendi ifadesi olduğunu söylediği, referandumun Kürt Açılımı'nın bir parçası olduğunu, Türk milletinin ve Yozgatlıların bu oyuna gelmemesi çağrısında bulundu.
BAŞBAKANIN DİYARBAKIR
KONUŞMASINA DEĞİNDİ
    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Aydın'da Adnan Menderes, Eskişehir'e Hasan Polatkan, Samsun'da Kurumahmutoğlu, Sivas'ta Muhsin Yazıcıoğlu, Diyarbakır'da da Ahmet Kaya, Musa Ander'i istismar ettiğini ileri süren Bahçeli şöyle konuştu:
    “Milliyetçi Hareket Partisi'nin ısrarla vurguladığı maddeler Diyarbakır'a gidinceye kadar kafasının şeklini bozuyor. Orada milli devlet kurulamaz derse toplumdan gelecek tepkinin ne olacağını zannediyorum kestiriyor. Ana dilin şöyle şöyle olması istenmiyor dediği takdirde o zaman konuşmalarımızda, işbirliklerimizde, görüşmelerde bize verdiğiniz sözler ne oluyor diye doğacak bir tepkiden de korkuyor. İlle de konuşacak, ne yapıyor. Zannediyorum bir kültür ve sanat ansiklopedisinden Diyarbakır sayfasını bulmuş orayı okuyor, Diyarbakır şöyle güzeldir, şöyle şairleri vardır, mescitleri şurasıdır, yolu burasıdır, Diyarbakır suru şudur diye bunları anlatıyor. Peki orada şunları da okuyor. Kendisinin cezaevi hayatlarını da, gitmiş yarı dinlenme tatil köyüne benzer cezaevinde 4 ay kalmış, bizim bütün cezaevinde yatan arkadaşlarımızla özdeşen bir anlayışla kendisini kahraman ilan ediyor. Peki ne konuşuyor başbakan.
    Biraz kül biraz duman, o benim işte/Kerem misali yanan o benim işte. İnanma gözlerine benden değilim, ben ben değilim, ben sevdiğim zaman o benim işte. Oraya gitmiş biraz Ahmet Kaya, biraz demokrasi biraz MHP'ye hakaret, biraz saldırı, biraz öfke, işte Recep Tayyip Erdoğan. Hal böyle olunca fazla yorulmaya fazla araştırmaya da gerek yok. İki tane niyet dahi bizim için önemlidir. O da Türkiye'nin önüne kurulan tuzaklardır. Bu tuzakların hukuki zeminde demokratik, özgürlük kavramları adı altında aldatma ve kandırma ile Türkiye'de önce demokratik özerklik, sonra federal yapı, sonra dört parçalı birleşik Kürdistan bağımsız devletinin oluşumuna katkı sağlayan tarihi hatalara, PKK'nın İmralı'da  15 Ağustos'ta hala açıklanmayan yol haritasının şüphelerini taşıyan bir çalışmaya bir Türk milliyetçisi olarak kabulümüz mümkün değildir.”
Editör: TE Bilişim