Programa konuşmacı olarak katılan Yozgat Bozok Üniversitesi Öğretim Üyesi Recep Temel, “S. Ahmet Arvasi’nin bugün 33. yıl dönümü. Ölümünün ardından 33 yıl geçmesine rağmen Arvasî Hoca fikirleriyle, eserleriyle aramızda yaşamaya devam ediyor. Yalnız şunu da vurgulamak gerekir. Kendisine “Ülkücü” fikriyatın ideologluğu sıfatı verilmesine rağmen, eserlerinin, fikirlerinin yeterince ilgi gördüğünü söylemek maalesef mümkün değil. Bu da kendisine “Ülkücü” sıfatını yakıştıranların en önemli eksikliklerindendir. Arvasî hocanın Türk fikir dünyasındaki bir diğer önemli yanı, O’nun, Türkiye’nin, ideolojik bakımdan bir cendereye sokulduğu dönemde yazdıklarıyla işaret fişekliği yapmasıdır. Öyle ki Türkiye’de bir taraftan 1960’lı yılların ortasından itibaren sol fikir akımlarına hâkimiyeti sağlanmaya, diğer taraftan da özellikle 1980’li yıllarla birlikte Mısırlı, İranlı ve Pakistanlı düşünürlerin Türkçe’ ye tercüme edilen eserleri vasıtasıyla “Siyasal İslamcı” anlayışların geliştirilmeye çalışıldığı bir ortamda Arvasî hoca,  Türk-İslam Ülküsü ya da Türk’ün İslam Ülküsü olarak nitelendirilen fikir sistematiğini geliştirmiş ve Türk gençliğinin hem milli hem de manevi değerler etrafında toplanmasına önemli katkı sağlamıştır. S. Ahmed Arvasîile ilgili karıştırılan bir konuya da açıklık getirmek lazım. O da merhum Necip Fazıl’ın mürşidi SeyyidAbdülhakim Arvasî hazretlerinin, O’nun babası olup olmadığı konusudur. Arvasî Hoca’nın babasının adı da Abdülhakim’dir ve bu adı da ona Seyyid AbdülhakimArvasî hazretleri vermiştir. Yani aralarında uzaktan bir akrabalık bağı vardır, ancak Ankara Bağlumkabristanlığında metfun bulunan Seyyid AbdülhakimArvasî hazretleri, Arvasî hocanın babası değildir. Arvasîhocanın çalışmaları incelendiğinde, O’nun çok farklı alanlarda ve oldukça da derinlikli fikirler ortaya koyan bir birikime sahip olduğu görülür. “Yabancılaşmadan çağdaşlaşma” yaklaşımıyla, Türk milletinin inançları merkezinde, tıpkı geçmişte olduğu gibi medeniyet inşasına muktedir bir yapıya sahip olduğu inancını her yazısında dile getirir. Millet ve devlet hayatının her yönüyle alakalı konuları, hem Doğu’nun hem de Batı’nın gözüyle, bir gazete makalesi çerçevesinde izah etmeyi başarmış nadir yazarlardan da biridir ArvasîHoca. Kendisi bu durumu ‘Ben günlük gazete makaleleri yazmıyorum, yazmış olduğum kitapları gazete makalesi olarak yayımlıyorum’ şeklinde açıklamıştır. Arvasî hoca, bizlere bir külliyat bırakmıştır. Diğer bir ifadeyle bir kimse sadece Arvasî hocanın eserlerini ciddiyetle okusa, incelese ve o bilgilerin ışığında hareket etse sağlam bir karakter yapısına sahip olur da denebilir. Onun günümüz açısından paha biçilemez nitelikteki eserleri Sır (Şiir Kitabı-1995), İleri Türk Milliyetçiliğinin İlkeleri (1965),  Kendini Arayan İnsan (1968), İnsan ve İnsan Ötesi (1970), Eğitim Sosyolojisi (1976), Türk İslam Ülküsü (3 Cilt/1979-80), Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz (1982), İlm-i Hal (1982), Doğu Anadolu Gerçeği (1986), Size Sesleniyorum (2 Cilt/1989), Hasbihal (6 Cilt(1990) isimli eserlerdir. 1988 yılının 31 Aralık günü saat 11.00 sularında daktilosunun başında yazısını yazarken geçirdiği kalp krizi sonucu vefat eden Arvasî hocamıza Allah (cc)’tan gani gani rahmet diliyor ve başta gençlerimiz olmak üzere herkese Arvasî hocanın eserlerini ciddiyetle okumayı tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı.

Bakan Yardımcısı Yozgat ve Tokat'ı inceledi! Bakan Yardımcısı Yozgat ve Tokat'ı inceledi!
Editör: TE Bilişim