Masarifoğlu, Hukuk dünyasında uzun zamandır var olmasına rağmen ülkemizde yeni yeni uygulama alanı bulmaya başlayan arabuluculuğu farklı farklı tanımlamanın da mümkün olduğunu söyledi.
Masarifoğlu, iş davalarında zorunlu arabuluculuk İş Mahkemeleri Kanununda yapılan değişiklikle getirildiğine vurgu yaparak,
‘’Bu kanuna göre; kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi alacağı ile işe iade talebiyle açılacak davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur. Arabuluculuğun bu yeni İş Kanununda sayılan hallerde zorunlu olması eleştirilse de iş mahkemelerinin yoğunluğu ve yargılama süresi göz önünde bulundurulduğunda bu zorunluluğun uyuşmazlıklar için birçok açıdan faydalı olacağı açıktır. Buradan anlaşılacağı üzere iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar için iş mahkemesinden önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu olacak, başvurulmadan dava açıldığı takdirde dava usulden reddedilecektir’’ dedi.

İş kazalarından veya meslek hastalıklarından dolayı açılan tazminat davalarında zorunlu arabuluculuğun söz konusu olmadığının altını çizen Avukat Masarifoğlu, bunun dışında, işe iade, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izinler, fazla çalışma, tatiller, iş ilişkisinden kaynaklı karşılıklı kötü niyetli eylem ve hakaret gibi konularda arabuluculuğun dava şartı olduğunu anlattı.
Masarifoğlu, ‘’Arabulucunun uyuşmazlığın çözümü için görevlendirildiği tarihten itibaren 3 hafta içerisinde uyuşmazlığı sonlandırmalı ve gerekli görüldüğü takdirde 1 hafta ek süre istemelidir. Kanuna göre arabulucuya başvurulduğu takdirde zamanaşımı durur ve hak düşürücü süreler işlemez. Arabuluculuğa başvurulsa dahi çözüme kavuşturulamayan uyuşmazlık için dava yolu elbette ki açık olacaktır’’ diye konuştu.

Editör: TE Bilişim