Karaaslan, Dünya Emzirme Haftası ve Anne Sütü Haftası nedeni ile yayınladığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından bebeklerin ilk 6 ayda sadece anne sütü ile beslenmesini sağlıklı yaşam için şart koşmakta ve her yıl ekim ayının ilk haftasını “Dünya Emzirme Haftası” olarak kutlandığını hatırlattı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün, bebeklerin ilk 6 ay, su dahil hiçbir ek gıda almadan, yalnızca anne sütüyle beslenmesini, daha sonra ek gıdalara başlanarak emzirmeye 2 yaşına kadar devam edilmesini önerdiğini hatırlatan Karaaslan;
“Buna karşın annelerin büyük çoğunluğu bebeklerine yapay yiyecek ve içecekler vermeye oldukça erken dönemlerde başlamakta ve 2 yaşından çok önce anne sütüyle beslemeyi kesmektedirler.Anne sütünde %87 oranında su bulunur. Bu yüzden anne sütü ile beslenen bebeklerde ilk 6  ayda ayrıca su vermeye gerek yoktur.Dünyada her yıl 1 milyondan fazla bebek ve çocuk anne sütü ile beslenemediği için ishal, solunum yolu enfeksiyonları ve benzeri diğer enfeksiyonlardan dolayı kaybedilmektedir.

Anne sütü alan bebekler, mama ile beslenenlere göre daha sık emerler. Anne sütü çabuk sindirildiğinden mideden boşalması daha hızlı olur. Bu nedenle başlangıçta bebeğiniz 1–2 saat arayla emmek isteyebilir. 1–2 ay sonunda bebeğiniz gece daha fazla uyumaya başlayacak ve emme araları uzayacaktır. Bebek her istediğinde ve istediği süre kadar emzirilmelidir. Anne sütünün yeterli olup olmadığı bebeğin günde 5-6 defa idrara çıkmasından ve aylık kilo artışından anlaşılabilir. İlkgünlerde anne sütü az ama yoğun içerikli iken bebek günde 1-2 kez altını ıslatır. Süt üretiminin arttığı 3. günden itibaren günde an az 5-6 kez ıslak bez ve 3-4 kez kirli bez normaldir. Anneler bebeklerin çoğu ağlamalarını açlıktan ve sütlerinin yetersiz olduğundan diye düşünürler. Oysa ki bebeği idrara çıkması yeterliyse ve ayda 400-500 gr kilo alımı varsa annenin sütü yeterlidir. Bebeğin emme aralıkları en fazla 4 saat kadar olmalı, eğer bebek uyuyor ise uyandırılarak emzirilmelidir.Ayrıca gece emzirmeleri özellikle önemlidir. İlk 6 ayda bebeğin kilo almasında duraklama varsa ve bu durum anne sütünü arttırıcı önlemlerle( Sık emzirme, her iki memeden de emzirme, geceleri de emzirme, sulu gıdalarla annenin beslenmesi, doğru emzirme teknikleri gibi) düzeltilemezse bu durumda doktora başvurmak gerekir.Ek besine geçme kararı doktor tarafından verilmelidir. Bu durumda verilecek olan ek besin biberonla değil kaşıkla verilmelidir. Biberonla beslenmede bebek kısa sürede emmeyi tamamen bırakabilir. Biberonun diğer sakıncası da temizliğinin zor olması ve enfeksiyon riskidir.Ayrıca emzirme anne ve çocuk arasındaki duygusal bağın gelişmesini sağlar. Başarılı bir emzirme süreci için doğru bir başlangıç yapılması çok önemlidir. Bebeğini besleyebilme içgüdüsü, bazen annelerde yoğun bir kaygıyı da beraberinde getirir. Bu dönemde anneye güven telkin etmek, olumsuz düşüncelerden uzaklaştırmak ve destek olmak çok önemlidir. Emzirme annenin gebelik süresince aldığı fazla kiloların harcanmasına da yardım eder. Süt yapımı çok enerji gerektirdiğinden anne bu enerjiyi kendi yağ dokularından sağlar ve kolayca zayıflar. Doğurganlığı azaltarak doğum aralıklarının açılmasını sağlar.Anne sütü ile emzirme ne kadar uzun ise anne sütünün bebek ve anne için faydaları da o kadar fazla olur ve o kadar uzun sürer.”

Anne sütünün alınan bebeğe yararlarından bahseden Karaaslan, şunları söyledi: “Anne sütü sindirimi kolay, uygun ısıda, mikropların bulaşmasından uzak bir yapıdadır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde; İshal, Alt solunum yolu enfeksiyonu ,Pnömoni (zatürre), İdrar yolu enfeksiyonu,  ani bebek ölümü insidansı mama ile beslenenlere göre daha düşüktür.  Anne sütü alan bebeklerin ileri yaşamlarında obez veya kilolu olma olasılığı daha düşüktür.  Emmenin yarattığı anne-bebek bağı bebeğin zeka gelişimini destekler. Bebeği hastalıklara karşı korur. Bebek için hem içerdiği besin maddeleri hem de kolay, temiz ve pratik olması nedeniyle idealdir.  Çene ve ağız gelişimine ait bozukluklar, diş çürükleri ve orta kulak iltihabı daha az görülür. Konuşma problemleri daha az görülür.”
Emzirmenin anne yönünden yararlarına değinen Karaaslan; “Emzirme, ekonomik, kolay, anne ve bebek için uygun bir işlemdir. Anne-bebek bağının kurulması, güven duygusu gelişmesi ve annede strese karşı tolerans gelişmesini sağlar.  Annenin sindirim sistemi iyi çalışır, besin emilimi artmıştır. Ovülasyonu geciktirir. Araştırmalar emzirmenin premenopozal kanserler ve meme kanserlerine karşı koruyucu bir etkisi olduğunu göstermiştir” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim