Maaşı yüksek çalışacak usta yok! Maaşı yüksek çalışacak usta yok!

İÇ Anadolu bölgesinde, özel günlerde davul, zurna, keman, saz, cümbüş, darbuka çalıp, köçek olup, düğünlere renk katan, köyleri dolaşıp, çocukları sünnet ederek geçimlerini temin eden Abdallar, artık geleneklerini yaşatamamanın sıkıntısını yaşıyor. 2000 yılına kadar Yozgat’ın Yerköy ilçesinde üç ayrı mahallede 300 civarında hanenin bulunduğunu belirten Abdal geleneğinin son temsilcilerinden Veli Metin, günümüzde ilçede 8 hanenin kaldığını, artık eskisi gibi çocuklara müzik aleti öğretmediklerini, okuyup, bir devlet kapısında iş bulmaları için mücadele ettiklerini söyledi.2006 yılında kurdukları, daha sonra kapatmak zorunda kaldıkları Yozgat Abdallar Derneği’nin kurucu başkanlığını yapan Veli Metin, Ajans Bizim Muhabirine yaptığı açıklamada, eskiden mesleği öğrenmeyenlerin, şimdi ise eğitimini tamamlayıp, iş sahibi olamayanlar geçim sıkıntısı yaşadığını belirtti. Derneği kurarak, Yerköy ilçesindeki tüm Abdalları tek çatı altında toplayıp, geleneklerini sürdürmeyi planladıklarına vurgu yapan Veli Metin, ‘’Abdal geleneğini güç koşullar altında yaşatmaya çalıştık. Bundan 20 yıl öncesine kadar Yerköy ilçesinde 3 ayrı mahallede toplu olarak yaşayan 300 civarında Abdal ailesi bulunuyordu. Bugün toplam 8 haneyiz. Geleneği sürdürecek yeni nesil yetişmiyor’’ dedi. Derneğin kuruluş aşamasında Kültür Bakanlığı tarafından, diğer illerde olduğu gibi kendilerine de kadro sözünün verildiğinin altını çizen Veli Metin, kendilerine kimsenin sahip çıkmadığını, o nedenle derneği kapattıklarını anlattı. Metin, ‘’Yeni nesil artık müzik aleti ile ilgilenmiyor. Çünkü iş yok, bu işi yapan aç kalıyor. Sadece özel günlerde, bazı düğünlerde davul çalarak aldığımız bahşişlerle geçinmeye çalışıyorduk. Ama iki yıl önce evimin duvarına astığı davulumu kılıfından bile çıkartmadım. Üstüne bir de pandemi yasakları gelince iyiden iyiye perişan olduk’’ diye konuştu. Veli Metin, Yerköy ilçesinde ikamet ettiği Bağlarbaşı Mahallesi ile Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesine bağlı Köseli Beldesi arasındaki alanda yüzlerce çocuğun, Abdalın davul, zurna, cümbüş, darbuka, saz çalıp, eğitim aldıklarını, şimdi ise 10-15 çocuğun seksek oynayıp, evlerinde ders çalışarak zaman geçirdiklerini ifade etti.  
ABDAL GELENEĞİ
Abdal geleneğine göre, dünyaya gelen erkek çocuk, ailesi tarafından büyüyünce kullanacağı enstrüman beşiğine iliştirilip, anne çocuğunun ileride çalacağı enstrümanın sesini kulağına fısıldayarak, ninni söylemek suretiyle çocuğun kulağının müziğe duyarlı olması sağlanırdı. 86 yaşındaki Fatma Metin, 7 çocuğunun, 22 torunun bulunduğunu, bugün hepsinin farklı şehirlerde olan torunlarını doğduklarında kucağına alıp, büyüyünce çalacağı müzik aletini beşiğine koyup,  babasının veya büyüklerinin de her gün bu müzik aletini çalarak, kulağının çalacağı müziğe alışmasını sağladıklarını kaydetti. Fatma Mekin, ‘’Sen artık bu mesleği yapacaksın, geleneğimizi sen sürdüreceksin, diyemiyoruz. Komşumuz kalmadı, burada küçük bir evde tek başıma yaşıyorum. İki oğlum yanımdaki evlerde komşum, onlar kendilerini geçindiremiyor, kuru ekmekle karnımızı doyurmaya çalışıyoruz’’ şeklinde konuştu.
OKULA GÖNDERİR SÜRÜNDÜRÜRÜM
Neşet Ertaş’ın da Abdal geleneğinden gelip, ünlü olduğunu hatırlatan 57 yaşındaki Veli Metin, geleneğin son temsilcilerinin 45 ila 60 yaşlarında olduğunu, gençlerin okuyanların devlet kapısında, özel şirketlerde iş edinirken, tahsilini tamamlayamayanların ise Ankara, Kırıkkale gibi büyük şehirlerde çöp topladıkların, kapıcılık yaptıklarını bildirdi. Veli Metin, ‘’Atalarımız bize babamız, dedemiz bu mesleği öğreneceksin yoksa seni okula gönderir, süründürürüm diye tehdit ederdi’’ diye konuştu. ‘’O zaman ata mesleğini öğrenmeyen aç kalırdı. Şimdi, tam tersi. O zaman okula çocuklar göndermezlerdi, bizde gitmeyi pek istemezdik. Artık, çocuklarımızı okutmak için çalışıyoruz’’ diyen Veli Metin, daha sonra şunları anlattı: ‘’Çocuklarımız hem okusunlar hem de geleneğimizi yaşatsınlar istedik ama olmadı. Bu mesleği sürdürmek isteyenler aç kalıyor. Sosyal güvencemiz yok, gelirimiz sınırlıydı, şimdi pandemi nedeniyle hiç yok. Belediyeden yardım talep ediyoruz, her zaman talebimiz karşılanmıyor. İş verilsin, çalışalım istiyoruz ama onu veren de yok.’’ Çocukları farklı mesleklere yönlendirmeye gayret ettiklerine vurgu yapan Metin, ‘’Eskiden burada 300 aile vardı, geçimini davul, zurna, keman, cümbüş, saz, darbuka çalıp, köçeklik, sünnetçilik yaparak geçimini temin ederlerdi. Artık eskisi gibi iş yok. O yüzden ailelerin büyük bölümü büyük şehirlere göç ettiler, bazıları yurt dışına gitti. Şimdi burada 8 hane var, onlarda işsiz, evlerinde oturuyorlar. Göç edenlerin evleri yıkıldı, bir çoğunun sadece duvarları kaldı. Durumumuz çok kötü. Bizlere sahip çıkılmasını, Abdal geleneğinin devam ettirilmesi için destek verilmesini bekliyoruz’’ diye konuştu.  

Editör: TE Bilişim