TÜVTURK Kamu İlişkileri Direktörü Ahmet Bulut, araç muayenelerinde en fazla kusurun fren sisteminde görüldüğünü, 2010 yılında 5 milyon araçtan 2 milyonunun fren sorunları nedeniyle muayene tekrarına kaldığını bildirdi.

            Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜVTURK'un uluslararası standartlarda periyodik araç muayenesi hizmeti veren, Türkiye'de trafik ve araç güvenliğine katkı sağlamayı hedefleyen, konusunda uzman bir kuruluş olduğunu söyledi.

            193 sabit ve 71 gezici istasyonda görevli 3 bin çalışanıyla Türkiye'nin tamamına yaygın hizmet verdiklerini anlatan Bulut, araç muayene istasyonlarında ''periyodik araç muayenesi, yola elverişlilik muayenesi, tadilat sonrası muayene, zorunlu muayene, egzoz gazı emisyon ölçümü ve tespit'' hizmetlerinin uluslararası normlara uygun sunulduğunu ifade etti.

ARAÇLARDA

BAŞLICA SORUN FREN

            ''Araç muayenesinde en çok rastlanan kusurlar neler?'' sorusuna Bulut, şu yanıtı verdi:

            ''2010 yılında 5 milyon aracın periyodik ve yola uygunluk muayeneleri, 850 bin aracın egzoz gazı emisyon ölçümleri yapıldı. Ücretsiz muayene tekrarı ve tespitlerle birlikte, toplam muayene sayısı 9 milyona ulaştı. Araçların yüzde 41'i ağır kusurlu ya da emniyetsiz olarak ilk muayenelerinde başarısız oldu. 2 milyon araç fren sorunları nedeniyle muayene tekrarına kaldı. Bu kusurlar, sağ ve sol frenlerin birbirlerinden yüzde 30'dan fazla sapması, fren hortumlarının hasarlı olması, fren sisteminin hidrolik sızıntısıdır.''

            Bir diğer önemli kusurun ''çevre kirliliği'' olarak öne çıktığına dikkati çeken Bulut, ''1,1 milyon aracın çevre için emniyet ve kirlilik sorunu yarattığı tespit edildi. Bunları, LPG'li araçlarda yakıt ve gaz borularının uygun takılmaması, egzoz bağlantıları bulunmaması, egzoz gazı emisyon ölçümü yapılmamış veya süresi geçmiş olması, yoğun gürültü çıkaran egzoz olarak sıralayabiliriz'' diye konuştu.

            Yine muayeneler sırasında 1 milyon aracın yürüyen aksamında sorunlar görüldüğüne dikkati çeken Bulut, bu sorunların başlıcalarının, lastik diş derinliklerinin yetersizliği, süspansiyon arızaları, hasarlı dingiller, rot ve rot başı arızaları olduğunu anlattı. Ayrıca 9 bin araçta şase ve karoser sorunlarının tespit edildiğini bildiren Bulut, ''Şase çatlakları, kırıkları, standart dışı kasa boyutları, tehlike saçan kesici parçaların varlığı da sorunlar arasında'' dedi.

            Bir ay içinde ücretsiz muayene tekrarına gelen araçlarda geçme oranının bu defa yüzde 96'ya yükseldiğini belirten Bulut, ''Oranları rakamsal olarak ifade edersek, sadece 2010 yılı için yaklaşık 2 milyon 200 bin aracın trafikte potansiyel tehlike yaratma durumu belirli bir süre için de olsa bertaraf edilmiş oldu. Bu iyileşmenin araç kusuru kaynaklı trafik kazalarının azalması yönünde önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz'' diye konuştu.

BAKIM-ONARIMIN ZAMANINDA

YAPTIRILMASI ÖNEMLİ

            Bulut, ''Kusurların ne kadarı sürücü hatalarından ya da kullanım hatasından, ne kadarı bakım-onarımlarının zamanında yapılmamasından kaynaklanıyor?'' sorusunu şöyle yanıtladı:

            ''TÜVTURK olarak bu sorunun cevabını kesin olarak vermemiz mümkün değil. Bu sorunun kesin yanıtının bulunabilmesi de mümkün görünmüyor. Ancak kusurların büyük oranda bakım ve onarımın zamanında ve düzenli yapılmamasından kaynaklandığı söylenebilir.''

            ''Sürücüler bakım-onarımı bir gereklilik olarak mı yoksa fuzuli harcama olarak mı görüyor?'' sorusunu da yanıtlayan Bulut, ''Sorulduğunda kimse, bakım ve onarımın fuzuli olduğunu söylemez. Ama bazıları önemini algılamakta zorlanır. Bu nedenle de bakım ve onarımı ihmal eder. Daha önce bu tutum daha yaygın iken, ülkemizde giderek insanlar bilinçlenmekte ve bakım-onarıma önem vermektedir. Bakım-onarım servisleri geçmişte araç sürücüsü için pahalı yerler iken, bugün rekabet bu fiyatları düşürmüştür. Bu durum da insanların araçlarının bakım ve onarımına daha fazla önem vermelerine yardımcı olmuştur'' ifadesini kullandı.

            ''Modifiyeli araçlarla ilgili nasıl bir işlem uygulanıyor?'' sorusuna da Bulut, ''Araçların modifikasyonu, ancak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca yayınlanan 'Araç İmal Tadil ve Montaj Yönetmeliği'ne uygun olarak ve çoğunlukla projeler yapılarak tadil edilmeleri suretiyle olmalıdır. Bu şekilde istasyona gelenlere 'tadilat muayenesi' açılmakta ve tadilatları projeye uygun ise raporlanmaktadır. Tescil büroları da yeni belgelerini bu yönde düzenlemektedir. Eğer tadilat (modifikasyon) projeli değilse veya projeye uygun imal edilmemişse istasyondan 'ağır kusur' alarak muayenesi onaylanmakta. Böylece bu araç gayrı yasal durumda olmaktadır'' yanıtını verdi.     
Editör: TE Bilişim