Yozgat’ta da üstlendikleri manevi sorumluluğu layıkıyla yerine getiren Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerinin yürüttüğü hak arama mücadelesi gelebilecek müjdeli haberi bekliyor. Türkiye genelinde platform çerçevesinde bir araya gelen Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerinin temsilciliğini yürüten Kerim Düz, çiçeli, mazlum, sessiz, saygılı ve sahipsiz kitle olan Fahri Kur’an Kursu öğreticilerinin kadro talebinin ulusal ve yerel platformda duyurulduğunu söyledi. 

DİYANETİN SAHİPSİZ YETİMLERİ

“Diyanet’in sahipsiz yetimleri olan Fahri Kur’an Kursu öğreticileri, haklı taleplerini devletin en üst zirvesinden tutun, bakanlar, milletvekilleri, diyanet işleri başkanlığı ve sendikalara duyurmak için 3 yıldır olağan üstü çaba sarf etmelerine rağmen seslerini duyuramamanın üzüntüsünü ve hayal kırıklığını yaşamaktadırlar” diyen Kerim Düz, köy-kasaba, uzak-yakın demeden büyük bir fedakarlıkla vazifelerini yerine getiren fahri Kur’an Kursu öğreticileriin Türkiye genelinde Kur’an-ı Kerim öğretiminin yaklaşık yüzde 80’ini omuzladığını söyledi. 
Buna rağmen çileli insanların seslerini kimseye duyuramadığını ve sahip çıkan kimsenin olmadığını ileri süren Düz; “Fakat yılmamışlar, ümitlerini kaybetmemişler… Sabırla ve inançla seslerini duyurmaya çalışmaktadırlar. Ve hükümetin kendilerine sahip çıkacağı günü ümitle beklemektedirler” dedi. 

FAHRİ KUR’AN KURSU ÖĞRETİCİLERİ KİMLERDİR?

Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerini 8 maddede açıklayan Düz, ortaya konulan mücadelenin önemini şu şekilde ifade etti: 
“Kar-kış, köy-kasaba, uzak-yakın demeden en ücra yerlere giderek Kur’an-ı Kerimi öğretmeyi kendine vazife bilmiş insanlardır. Kutlu vazifelerinin ecrini ALLAH’tan bekleyen fahri Kur’an Kursu öğreticileri asgari ücretin bile çok altında 600 lira gibi cüz’i bir ücret almaktadırlar. Aldıkları 600 liranın da yarısını yol parası olarak vermektedirler.
Her sene sonunda istifa ettirilip, sene başında müftülükler tarafından defalarca mülakattan geçirilerek tekrar göreve başlatılan Fahri Kur’an Kursu öğreticileri sağlıktan yaralanmak için tam 3 ay beklemek zorunda olan çileli insanlardır. Çünkü her ay tam gün çalışmalarına rağmen sigortaları 15 gün olarak yatırılmaktadır.
Diyanet işleri başkanlığı tarafından liyakatsizler ithamına maruz kalan Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerinin tamamı ya ön lisans ilahiyat mezunu, ya lisans ilahiyat mezunu veya hafızdır. 
Fahri Kur’an Kursu öğreticileri, diyanet işleri başkanlığı tarafından yapılan bütün yeterlilik sınavlarını ve her sene müftülüklerce yapılan mülakatları hakkıyla geçerek vazifelerini yapan donanımlı insanlardır.

Diyanet işleri başkanlığı tarafından yapılan yeterlilik sınavını aylarca çalışıp geçtikten sonra; daha süresi dolamadan diyanet işleri başkanlığı tarafından yeterlilik belgeleri iptal edilmiş mağdur insanlardır.
Her defasında yetersiz ve liyakatsiz oldukları ithamına maruz kalmalarına rağmen, Kur’an Kurslarının nerdeyse % 80 in de asgari ücretin bile çok çok altında çalıştırılan insanlardır. Yapılan onca sınavları ve mülakatları geçerek vazifelerini yapan Fahri Kur’an Kursu öğreticileri kendilerini yetersiz ve liyakatsız olmakla suçlayanlara şu soruyu soran insanlardır.” Eğer liyakatlı değilsek Kur’an Kurslarını niçin bize emanet ediyorsunuz?”  

Fahri Kur’an Kursu öğreticileri, her an işlerine son verilecek olmanın korkusu ve üzüntüsünü her sabah yaşayarak kurslarına giden sahipsiz insanlardır.
Fahri Kur’an Kursu öğreticileri kendi kurumlarında aşağılanan, hor görülen, ötekileştirilen ve sahip çıkılmayan diyanetin yetimleridir.”
Düz, yaşadıkları tüm olumsuzlara rağmen sabır ve inançla vazifelerini en güzel şekilde yerine getiren fahri Kur’an Kursu öğreticileri Cumhurbaşkanına ve hükümete seslerini duyurabilmek için yılmadan ve bıkmadan çalışmalarına devam ettiğini kaydetti. 

Büyük bir ümit ve inançla cumhurbaşkanına ve hükümete her zaman seslerini duyarmaya çalıştıklarını belirten Düz, şunları söyledi: 
“Biz sizi gönülden sevdik, size inandık ve güvendik. Biz hakkımız olmayanı asla talep etmiyoruz. Birçoğumuz 28 Şubat mağduru, kat sayı mağduru ve başörtüsü mağduruyuz. Bizi bizden daha iyi bilen, bizi bizden daha iyi anlayan siz başbakanımızdan ve hükümetimizden talep etmedik ki kimden talep edeceğiz. Kime sığınacağız, kimden isteyeceğiz. Sizler bize sahip çıkmazsanız kim sahip çıkacak. Kur’an hizmetkarlarının sorununu çözeceğinize olan inancımız ve güvenimiz tamdır. Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve hükümetimizden sözleşmeli ya da kadrolu olarak alınmasını talep ediyoruz”

Editör: TE Bilişim