Günümüzde 'kamelya, çardak, bağ evi' olarak bilinen, 'Kelik' tarla ve bostanlarda çalışanların yağışlı havalarda yağmurdan, açık havalarda da güneşten korunmalarını sağlıyor.
Eskiden huyma ve kelik olarak bilinen bağ evleri, günün ve teknolojinin gelişen şartlarına kendisini uyarlasa da varlığını ve gereksinimini kaybettirmiyor.

Toprakla meşgul olan çiftçilerin dinlenmesi, güneşten, yağmurdan korunması, sosyal ihtiyaçlarıyla ilgili aktivitelerini yerine getirebilmesinde 'Can kurtarıcı' özelliği taşıyan 'kelik' her tarla ve bostan başında kendisini gösteriyor. Sebze yetiştiriciliğiyle bilinen Yozgat’ın Başıbüyüklü köyündeki sebze yetişen alanlarda kendini gösteren kelik yapımı, bazen ilkel ve mütevazı bazen de modern şekilleriyle dikkat çekiyor.

Sebze yetiştiricisi Abdulah Özçelik, keliğin geleneksel bir kültür olmakla birlikte asli ihtiyaç olduğuna vurgu yaparak, ''Kelik, güneş sıcağının altında çalışan sebze yetiştiricileri için vazgeçilmezdir. Yorgunluğun ardından dinlenme, istirahat ve fizyolojik ihtiyaçlar için önem taşımaktadır. Ecdadımızın, huyma, sayfiye ve kelik olarak adlandırdığı bu basit kulübeler, maddi imkanlara ve teknolojiye bağlı olarak, kendisini yenileyerek, kamelya, çardak ve yazlık olarak hem varlığını hem de vazgeçilmezliğini devam ettirmektedir'' dedi.

Ayrıca, günümüzde modern şartlar ve imkanlar çerçevesinde yapılan kamelya, çardak ve keliklerin, her halükarda kelik kültürünü ortadan kaldıramayacağı vurgulandı. Başıbüyüklü köyünde kiraladığı tarlayı hobi bahçesi olarak kullanan Yozgat İl Dernekler Müdürü Hakkı Yurtlu da, hafta sonunda bahçesinin kenarına 'Kelik' yapmayı ihmal etmedi.

Editör: TE Bilişim