15 Temmuz hain darbe kalkışmasının en alçak saldırılardan bir tanesi Ankara Gölbaşı'nda bulunan özel harekat dairesi başkanlığına yapıldı. O saldırıda şehit edilen kahramanlardan bir tanesi Özel Harekat Polisi Mustafa Aslan.
Vatanı, mesleği ve ailesine aşık kahraman polis, geride başı dik, onurlu ve gururlu bir aile bıraktı. Yozgat'ta üç oğlu ile birlikte yeni bir hayat kuran şehit eşi İlkay Aslan, o alçak saldırıyı hiçbir zaman unutmayacağını söyledi.
O GECE SABAHA KADAR BEKLEDİK
Eşinin geçici görevle eğitmen olarak Ankara Gölbaşı Özel Harekat Dairesi Başkanlığında bulunduğunu hatırlatan İlkay Arslan; "Eşimle şehit olduğu gece görüşme fırsatım hiç olmadı. Sürekli önemli görevlerde olduğu için ‘siz beni aramayın, ben sizi ararım’ derdi, o yüzden o hengamede aramak istedim ama bulunduğu durumdan dolayı arayamamıştım. O gün sabaha kadar uykusuz hep bekledik aramasını amasını ama beklediğimiz olmadı, arama yapılmadı. O gece neler yaşandığını bilmiyorum ama kayınlarım görüşmüşler. Hatta ilk bombadan sonra yaptıkları görüşmede kendinize dikkat edin demiş" dedi. 


MESLEĞİNE AŞIK BİRİYDİ 
Eşinin mesleğine aşık bir özel harekat polisi olduğunu kaydeden şehit eşi, bir keresinde mesleği bırakıp normal kadroya geçmesini istediğinde mesleğine olan düşkünlüğünden kabul ettiremediğini söyledi. 
Arslan, eşinin özel harekata olan sevgisini şu şekilde anlattı: "Hiç evde durmadı ki benim eşim üç ay görevde ise bir ay evde oluyordu. Onun için çok farklıydı özel harekat. Önce görevlerinin yoğunluğundan malum üç tane erkek çocuğu olunca hep başlarında olsun istedim. Ama kendi Özel Harekatı sevdiği için bırakmadı. Vatanına aşık bir insandı. Hepimiz öyleyiz. Ben de bir özel harekatçı eşi olarak vatanıma aşık bir insanım. Vatan için her şeyi yapabilen bir insanım. Benim eşime özel harekatı bırak diyordum ama özel harekatı, ben de artık özel harekatın içindeydim. Onu hissediyordum her şeyi ile. " 
O GECE ARAYIP ÇOCUKLARI SORDU
15 Temmuz gecesi saat 16.00 sıralarında eşiyle yaptığı son görüşmede çocukları sorduğunu anlatan Arslan; "15 Temmuz Cuma saat 16.00 gibi görüştüm. Öylesine aramıştı o beni, çocukları sormuştu. Hatta bu hafta sonu gelecek misin dedi, bakalım durumlara dedi. Orada geçici görevle özel harekat eğitmenliği yapıyordu. Erzincan’dan oraya geçmişti Ekim’e kadar. Zaten üç gün olmuştu gideli. Üç tane oğlum var, birisi 19 yaşında, onun küçüğü 17, bir de üç yaşında oğlum var" diye konuştu. 


AİLESİNE DÜŞKÜN BİR BABAYDI
"Ailesine çok düşkündü benim eşim. Ev hayatını, ev ortamını çok seviyordu. Evde durmayı çok seviyordu. Çocukları ile vakit geçirmek istiyordu. Durduğu zaman beraber vakit geçiyorduk" diyen İlkay Arslan, beraber gezip, beraber evde oturduklarını, bir aradayken her anı ailece yaşadıklarını aktardı. 
KALLEŞÇE VURULMASINI HAZMEDEMİYORUM
Eşinin kalleşçe vurularak şehit edilmesini hazmedemediğini ve bu durumun üzüntüsünü daha da artırdığını söyleyen Arslan, şunları söyledi: "Ben kalleşçe vurulmasını yediremiyorum kendime. Çünkü o kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da görev yaptı hiçbir şey olmadı. Eşime diyordum ki hep, ‘Sana bir şey olmaz, sen çok yeteneklisin’ diyordum. Ama böyle kalleşçe olması bana ağır geldi. Tabi ki ihanet bir de Türk askeri yabancı değil. Böyle bir ihanet kimsenin aklına gelmezdi. Kendi silahımız, kendi uçağımızla vurdular.Özel Harekattan korktukları için bunu yaptılar. O mazeretsiz hep görevlere giderdi."


YOZGAT'TA BİR HAYAT KURDU
İlkay Arslan, üç oğlu ile birlikte Yozgat'ta yeni bir hayat kurduklarını söyledi. 
Arslan; "Şuan Yozgat’a yerleştik. Oğlum Ankara’da okuyor büyük olan. Onlara iyi bir gelecek sağlamak için mücadele edeceğim" dedi.
ALLAH ONLARI KAHRETSİN
Aradan geçen bir yılın yorucu geçtiğini belirten Arslan; "Kahrolsunlar.  Kalleşçe insanları şehit ettiler. Ancak her zaman dik ve onurlu olacağız. Bu vatanı sahipsiz bırakmayacağız. Çok yorucu geçti bir yıl. Hem beyin olarak hem vücut olarak çok yoruldum ama böyle aktiviteler de beni çok mutlu ediyor açıkçası. Çok mutlu oluyorum. İdam edilsinler ben onu istiyorum. Onlar da çeksin. Öyle kaçmakla bir şey olmaz, çekecekler cezaların" diye konuştu.  

Editör: TE Bilişim