Gün geceye küsermiş, gecede güne. Ben kime küseyim? Gecemde gündüzüm sendin diye…
    Ben seni canlı gömüyorum
    Bu şehri kanlım biliyorum
    İki gözüm arım balım canım
    Ben sensiz yarım ölüyorum…
    Söyle gece gözlüm beni kimlere bırakıp da gittin? He canım bir gülüş gönderde dinsin sancım. Duman duman büyüyen depremler var sol göğsümün üstünde. Bağrım yanmak da, gönlüm dibeklerde güm güm ezilmekte. Sen bilmezsin canım, toprağın üstünü, altını. Hele kurt ile kuşa ezberlettiğim kalbimdeki adını hiç bilmezsin canım…
    Sendin düştüğüm masada
    Sendin gördüğüm aynada
    Sendin öldüğüm mezarda
    Giden sendin yalan dünyada…
    Güller açan yüzüm, gönül sarayımdaki tek gülümdün. Gecenin rahminden çekip soyduğum elma kabuğum, dokunamaya kıyamadığım kadınımdın. Kimi zaman dermansız söktüğün dişlerim ağladı, kimi zaman bağrıma ateşle adını kazıdığım ismin… Yine de ben ağlamadım terk edip giderken sen…
Soytarı bir yalnızlığı bana bahşeden yüreğine hiç küfretmedim ve dahası alnımın karası aşkınla yanarken bir kere dumanım tütmedi.
        Sonra ölmedim de…
Ölümlerden ölümün kraliçesiydi habersiz gidişin. Ya beni diri diri gömüşün? Kangrendi bütün vücudumda sevgin ve o sevgin gidişinle bin bir parçaya böldü her bir azamı… Bitmişti bitmesine ama gel gör ki korkak sevdam, kanamalarım üç beş nöbetlerine gebe, sıçramalarım gün ile gece arasında bir oyana bir buyana medcezirlerde köpük köpüktü…
    Gelip sormadığın seni
    Bir kez aramadığın beni
    Son kez kalmadığın seni
    İlk kez sarmadığın beni…
    Topraklara gömüyorum
    Ateşlerde söndürüyorum
    Çemberinde döndürüyorum
    Gözlerinde öldürüyorum seni…
    Anlayacağın acıların o kadar çoktu ki sonunda saymaktan vazgeçtim ama bir sana mektup yazmaktan, birde gidişine türküler yakmaktan alamadım yere batasıca gönlümü. Sen her yazdığım sözü kendine gam ve her şiiri de kendine mal eyleme. Çünkü ben içimdeki ateşe yazıyorum.
    Senden hatıra kalan aldanışımı ve hayırsız sevdamı kurşuna diziyorum.
    Vurmalar sonra vurulmalar bitmiyorsa eğer, bu benim seni unutamadığımdan değil, senin benden ansızın gidişindendir.
    Daha doğrusu hayırsız aşkına meyledişim ve onun peşinden gelir ümidiyle gözlerimi karanlık yollara dikişimdir bütün vurmalarım, vurulmalarım…
    Bardak da geceler demleniyor
    Şehirsiz mevsimler tükeniyor
    Yarınsız sevgiler ekleniyor
    Sırtını dönenler seviliyor…
    Aşk bizi yakar iki gözüm
    Bil artık sensin tek sözüm
    Dün bugün gecem gündüzüm
    Ben sensiz hiçim iki gözüm…
    Gecenin dörtlerine serdiğim dertlerim, sızım sızım sızlamakta. Kalın ağrılarım artmakta.
    Ey! İnce yaram, hassas sevdam, kemiklerimden etlerim ayrılmakta.
    Ayın, dolunaya dönüşü başlamakta ve her yer kötüyü sayıklamakta. Kalbi kalbim olan sevdam, okumasan da söylediklerimi, kalbine de mi doğmuyor üzünçlerim?
    Hep merak ederdin ya, sevdan ne zaman başlamıştı diye, ilk kez şimdi söylüyorum sana, kalbine sevdam, kalbinle yüz yüze geldiğim an başlamıştı ve aslına bakarsan biriciğim sevdam hiç solmadı…