YOZGAT, sorgusuz suvalsiz gidiyor, 'uzun ince bir yol' misali. Hafta sonunda ajansaların servis ettiği 'Yozgat Şehir Hastanesi'nde hastalar navigasyon sistemi ile yolunu bulacak' başlıklı haber yer aldı. Bu habere gülsem mi? Yoksa gülünecek halimize ağlasam mı? Bilemedim...
Hastane yönetiminin yaptığı açıklamada, 'Yozgat Şehir Hastanesi'nde hayata geçirilen Navix isimli nevigasyon uygulamasısayesinde 142 bin metrekare alana sahip hastane içerisinde istedikleri bölüme rahatça ulaşacaklar' bilgisine yer verilmiş...
Bana göre, bu açıklamanın tercümesi şöyle: Yozgat Şehir Hastanesi binası, sağlık hizmetlerine yönelik hizmet vermeye yönelik olarak değil, daha çok zeka geliştirmeye, oryantiring sporu yaptırmaya yönelik olarak inşa edilmiştir. Elde olmayan nedenlere bağlı hastaneye dönüştürülmüş, aksaklıklarda teknolojiden yararlanılarak çözülmektedir...
Hastane inşa ediyorsunuz. Hastaya en kısa sürede ulaşılıp, müdahale yapılması gerçeğini bir kenara bırakıp, gösterişini ön plana çıkartmaya önem veriyorsunuz. Yaşanılan sıkıntıları da teklonojik olarak çözme yolunu seçiyorsunuz...
Hasta, ezrail yanıbaşında hastaneye gelecek. Akıllı telefonunu çıkartacak. Sistemi yükleyecek. Nevigasyonun yönlendirmesiyle doktorun kapısına ulaştığında, cep telefonu ile birlikte azrailin de sabrı tükenecek. 'Allah Rahmet eylesin. Teknolojiye yenik düştü' diyeceğiz...
İstanbul Kadir Has Üniversitesi'nde gerçekleştirilen 'cep telefonu sağlığa zararları' konulu konferansa katılıp, bildiri sunan, konuşma yapan uzmanlar,  'vücut ve beynin her an cep telefonlarının yaydığı mikrodalga radyasyonun yarısını emdiğini' ileri sürüyor. Bunun devamında, 'Cep telefonu ile konuştuğumuz zamanlarda, mikrodalga radyasyon nedeni ile beyin hücrelerimizin bir kısmı ölmeye başlıyor' vurgusu yapılıyor.  Yozgat'ta ise sağlık kuruluşu içerisinde cep telefonunun daha fazla kullanımı teşvik ediliyor, destekleniyor...
Ağlanacak halimize gülmenin de ötesine geçtik. Artık, ağlanacak halimizle övünüyoruz. Bunun reklamını yapar hale geldik. Denilebilir ki, 'Hastane yönetiminin suçu ne?' Doğrudur. Hastane yönetimini de suçlamıyorum. Suçlu da aramıyorum. Sadece sorguluyorum. Türkiye'nin ilk ve örnek gösterilerek, başka illerde inşa edilen aynı tip hastanelerin de akibetinin aynı olmasını istiyorum...
Türkiye'de bugün beğenilmeyen hastanelerde, hastanın ve yakınlarının en rahat biçimde tedavi olabileceği polikliniğe ulaşmasına yönelik bir planlama yapılmıştır. Yozgat Şehir Hastanesi'nde hasta doktora elektronik sistemlerden, bürokratik sorgulamalardan sonra ulaşabiliyor. Bu işkence yetmiyormuş gibi, 'cep telefonuna uygulamayı yükle, yolunu bul' yöntemi bana pek normal gelmiyor...
Aslında sorgulamaktan vazgeçmek istiyorum ama yapamıyorum. Hastane yönetimi, sağlık teşkilatı durumun ne kadar gerekli olduğunu mutlaka gerekçeli olarak anlatacaklardır. Ne yapayım...