Salih…  derin bir şekilde içini çekerek gül dostlarına boğuk sesiyle yeniden seslenerek  mırıldandı:
- Eveet… dostlar kim ne yaparsa kendine yaparmış, diyerek biran durakladı:
- Durun sakın gitmeyin sizlere güzel bir hikayeyle merhaba… diyelim, dedi.
Köyün birinde halı dokuyan bir yaşlı teyze varmış.
 -Kim ne yaparsa kendine yapar, kim ne yaparsa kendine  yaparmış  diyerek. 
Gece  gündüz  demez  halı  dokurmuş. 
Komşularından  birisi  bu  halı  dokuyan  yaşlı  teyzenin  halısından  değil de.
  Kim ne  yaparsa  kendine  yapar  dediği  o  sözlerden  çok  rahatsız  oluyormuş.
Komşusu  günlerden  bir gün:
-Bıktım  bu  kadının  bu  sözlerinden  en  iyisi  ben  ona  zehirli  bir  çörek…  yapayım  yiyerek  ölür  bende  ondan  kurtulurum  ,demiş. 
Ve  hazırladığı  o  zehirli  çöreği…  Yaşlı  halı  dokuyan  teyzeye  götürür  ve  sahte  gülücükler  atarak:
-Komşu  kolay  gelsin  gece  gündüz  demiyor  çalışıyorsun  çok  yorulmuş  olmalısın  bak  sana  sıcak , sıcak  çörek  yaptım  hadi  soğutmadan  ye  der.
Halı  dokuyan  yaşlı  teyze:
-Sağ ol  komşu  Allah  senden  razı  olsun  dokunacak  az bir  halım  kaldı   daha  sonra  yerim  diyerek. 
İkramda  bulunan  komşusunu  en iyi  şekilde  sevgiyle  uğurlar. 
Ve  dokuduğu  halıya  kaldığı  yerden  devam  ederek  bir  taraftan da:
-Kim ne  yaparsa  kendine  yapar  diyerek. 
Halısını  dokumaya  devam  ediyordu.        
 Bir  ara  kapı  çalar  zorlanarak  kalkarak  kapıyı  açar  ve  biraz  önce  çörek  getiren  komşunun    oğlu  askerden  aniden  süprist…  yaparak  köye  izinli  gelir. 
Halı  dokuyan  yaşlı  kadının  evi  köyün  girişinde  olduğu  için  kapıyı  tıklatarak  içeri  giren   asker:
-Teyze  önce  sana  uğrayıp  ziyaret  edeyim  birde  anneme  müjdeyi  senin  vermeni  istedim  diyerek. 
Ve  yanı başındaki  sedire  geçerek  oturur.
 Halı  dokuyan  teyzesi:
-Oğlum  yavrum  hoş  geldin  sefalar  getirdin  biraz  önce  ananda  buradaydı. 
Diyerek  komşusunun  getirdiği  çörekleri  göstererek: 
-Bak  bu  çörekleri de  anan    getirdi   sıcak ,sıcak  hadi  ye  ben  birazdan  yanına  gelir  beraber  yeriz  diyerek  dokuduğu  halının  başına  geçer.
Askerde  çok  acıkmıştı  anasının  hazırladığı  çöreklerden  yiyerek: 
-Ellerine  sağlık  anacığım  çokta  güzel  olmuş  diye  kendi kendine söyleniyor bir taraftan da   sıcak  çöreklerden  yiyerek , zehirlenir…    oturduğu  sedire  yatarak  uzanır  ve  oracıkta  ölür.
Yaşlı  teyze  yarım  kalan  halısını  dokuyarak  askerin  yanına  gelir  bir  taraftan da  hafif, hafif  mırıldanarak:
-Vah  yavrum  vah  çok  yorulmuş  yattığı  yerde  hemende  uyumuş  kalmış  anasının  çöreğini de  çok  özlemiş  baksana  hepsini de  yemiş  diye mırıldanıyordu. 
Ölen  askerin  üzerine  bir  yorgan  örterek  komşusuna  asker  oğlunun  geldiğini  söyleyip  müjde  almak  için  komşusunun  kapısını  tıklatır. 
Kapıyı  açan  komşusuna  sevinçle  yaklaşarak:
-Müjde  komşu  müjde  oğlun  askerden  izinli  geldi  bana  uğradı.
Müjdemi  sen  al  diyerek beni yolladı. 
Senin  yaptığın  çöreklerde  çok  güzel  olmuş ki  hepsini  yemiş  şu  anda  uyuyor  dedi.
Özenle  hazırlayarak  yaptığı  çörekleri  getiren  askerin  anası.
  Yaptığı  yanlışları anlayarak  bu  seferde  o  halı  dokuyan  komşusunun  söylediği:
-Kim ne  yaparsa  kendine  yapar  diyerek.
  Söylediği o  sözleri bu  seferde  elleriyle  zehirlediği  oğul  askerin anası gittiği her yerde  delirmiş  gibi  haykırarak  her yerde  gezinerek  söyleniyordu.
Salih…   dostlarına  tekrar  seslenerek:
-Evet  dostlar  Rabbim  cömertçe  biz  kullarına  bu  üç günlük…  dünyada bir sürü nimet…  bir  sürü  güzellikler  sunmuş.
  Bu  imkanlardan  hayırlıca  yararlanmak  ve  güzel  güzel  sevmek  sabırla, tahammülle  güzellikler  içinde  yaşamak  var iken  bu  kin  niye , bu  nefret  niye?  diyerek:
-Siz  siz  olun  sevgiden  dostluktan  kopmayın  çünkü  halı  dokuyan teyzenin dediği gibi. 
Kim ne yaparsa kendine yaparmış diyerek siz…gül dostlarıma sesleniyorum. 
 Selam ve dua’larımla.