ÖĞLE saatleriydi hava açık bol güneşli sokaklar çocuk sesleriyle cıvıl, cıvıldı. Salih masasının üzerindeki çiçek saksısındaki toprakta yaşayan karıncalara haftada bir şeker vererek karıncaları seyrediyor onların bitmez tükenmez çalışma azmini seyrederek ve düşünerek çok değişik hayaller… kuruyordu.
Annesi yanına geldi:
-Salih oğlum şu yukarı yol kenarındaki evin sahibi Cafer amcanın yeni gelen kiracının oğlu her zamanki gibi gene satamadığı simitleri getirdi” dedi.
Salih:
-Anne sana zahmet o simitçi çocuğu yani Yunusu buraya gelmesi için çağırabilir misin” dedi.
Annesi ağır hareketlerle komşuya giderek yunusun annesiyle karşılaştı ayak üstü bir birlerine iyi duygularını sunduktan sonra:
-Bizim oğlan senin yunusla görüşecekmiş sana zahmet söyle de bize bir uğrasın” dedi.
Simitçi ve annesi Salih’in yanına telaşlı ve endişeli bir şekilde gelerek telaşlı bakışlarıyla ışıklar saçıyorlardı yunusun annesi:
-Ne oldu Salih abi bir şey mi var yoksa yunus bir hatamı etti.
Salih:
-Yok, yok sakın endişelenmeyin” dedi.
Söylemek istediklerini onların anlaya bileceği bir şekilde teker, teker anlatmak için Yunusa ve annesine karşı doğru dönerek sevgi nefeslerine yeni nefesler katarak.
Dışarıdan gelen çocuk sesleri ve sessiz sedasız süzülerek bulundukları odanın içine girerek sağa, sola yayılan güneş ışıkları da endişeli sohbeti bölmüyordu.
Salih… öğüt var i ses tonuyla:
-Yunus'un satamadığı simitleri ben alırım ama… ola ki bazen benimde param olmaya bilir sizi de kendimi de zor durumda bırakmamak için ben düşündüm taşındım bir karara vardım” diye sözlerini sürdürürken Yunus'un ve annesinin endişelerinin dehşetini gözlerinde göre biliyordu.
Salih:
-Yunus'un ayakkabı boyaması için, boya sandığı yaptırmayı düşünüyorum içinin malzemelerini de alacağım bu iş simit satmaktan daha iyidir” diyerek sözlerini sürdürüyordu. Yunus boya sandığına çok sevinmiş olacak ki bir anda oturduğu yerden kalkarak Salih’in boynuna sarıldı ve:
-Hep güzel bir boya sandığım olmasını çok istemiştim sen çok iyi insansın Allah senden razı olsun” diyerek.
Gönüllerindeki güllerinin açmasını sağlıyordu. Yunus'a bir ekmek teknesi olarak yapılan boya sandığı yavanda olsa ekmek parası kazanıyor gözlerinden akan yaşlar alın teri ve sabırları da katık oluyordu.
Selam ve dua’larımla.