TÜRKİYE'nin yurtiçi nüfus hareketlerinden yola çıkılarak yapılan haberin detayları incelendiğinde karşımıza oldukça korkunç bir durum çıkıyor. Sadece yurt içerisinde, bir milyon 196 bin 202 Yozgatlı yaşıyor.  Bir de buna yurt dışında yaşayanları eklediğimizde ortaya gerçekten çok büyük rakamlar çıkar/çıkacaktır... 
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi devreye sokulduğunda Yozgat'ın il nüfusu 650 binden 450 bine düşmüştü. 'Yozgat göçtü!' denildiğinde, dönemin siyasetçileri 'hayır göç vermiyor, Yozgat'ın nüfusu geçmişte abartılmasının sonucu bu' diyerek, bir savunma geliştirmesi alınması gereken önlemlerin önünü tıkadı. Şimdi verilen göçün geriye nasıl dönüştürüleceğinin hesapları yapıyor...
Sohbet ediyoruz. Yozgat bir zamanlar kendi kendisine yetebilen bir il konumundaydı. Her evin ahırı vardı, ahırda bir ineği bulunuyordu süte para vermezdi. Her evin bahçesinde meyve vardı, mevye ağaçlarının arasına karıklar yapılır, domatese, bibere, yeşil soğana, sarımsağa, maydonoza, naneye para ödenmezdi. Bugün gelinen noktada Yozgat insanı üretmiyor, üretileni tüketmekle meşgül. Rahata alışmış durumda. Üretim yapmak, ürettiğini satıp kazanmak isteyenler ise Yozgat dışında...
Sohbeti özeti bu. Şimdi göç eden Yozgatlıyı, üretmeyen, sadece tüketici konumunda olan Yozgat'a nasıl getirebiliriz? Pek kolay görünmüyor. Kolay olan ise kimsenin işine gelmiyor. Yozgat'ı cazibe merkezi yapmak durumundayız. Yozgat'ın bir markası olması gerekir. Bu yönde adımlara ihtiyaç var...
Ama birileri 'Yozgatlının cebi para görürse bizleri tanımazlar, acımızdan ölürüz!' anlayışı ile hareket edip, atılması gereken adımlara engel oluyarlar...