Girişimcilikten fırsatçılığa
BİZİM insanımız arasından mucit, girişimci ve kaşif ruhlu insanlar çıkar.
Girişimci ruha sahip insanımızın önüne geçmiş yıllarda farklı farklı engeller çıkarılırdı.
Özellikle bürokratik iş ve işlemler iş kurmak isteyen, kafasındaki ticari planı hayata geçirmek isteyenleri bezdirirdi.
Şimdi son yıllarda birçok kurum ve kuruluş girişimcilik eğitimi veriyor.
Lakin girişimcilik eğitimi alan kaç kişi gerçek manada girişimci olabiliyor, o da ayrı bir konu işte.
Yozgat’ta durum biraz daha farklı ve ilginç…
Genç bir girişimci, kafasındaki planı hayata geçiriyor ve kendi çapında üretime dahi başlıyor.
Üretim sürecinde kullandığı malzeme, normal zamanda Yozgat’ta çok da rağbet görmeyen, talep olmayan, ihtiyaç halinde satışı gerçekleşen bir ürün.
Girişimci vatandaş, ürettiğinin satışı yapınca, malzeme tutunca doğal olarak daha fazla malzeme talep ediyor.
Daha düne kadar bu denli satış yapamayan malzemeci, hem fiyatı yukarı çekiyor, hem ürünün teslimatında zorluk çıkarıyor.
Halbuki fiyatta indirim yapıp, ürünün sunumunu kolaylaştırmalı, hem genç girişimcinin önünü açmalı, hem de kendi ürünün satışını artırmalı değil mi?
Neticede girişimci vatandaş işini tutturup, satışını artırdığı sürece, bu malzemeyi tedarik ettiği esnaf da para kazanacak.
Ancak bizde yine tersi oluyor ve girişimcilik adeta fırsatçılığa dönüşüyor.
Girişimcinin malzeme tedarik ettiği tüm yerli firmalar hem fiyat artırıyor, hem ‘bana muhtaçsın’ pozisyonuna bürünüyor.
Bunun sonucunda ne mi oluyor?
Genç girişimci dünyaca ünlü alışveriş sitesine giriyor, Çin’den aynı ürünleri yarı fiyatına yüklü miktarda satın alıyor, kargoyla ürününü teslim alıyor ve üretimini sürdürüyor.
Yozgat’taki tablo ve durum bu…
Dünyada küreselleşme dediğimiz bir gerçek var.
Artık Çin’de üretilen bir vida, Yozgat’ın en ücra köşesindeki beldeye ulaşabiliyor.
Ticaret artık yerel değil, ulusal değil, uluslararası boyutlarda gerçekleşiyor.
Uluslararası ticaretin parçası olabilmeniz için sanayici veya büyük tüccar olmanıza gerek yok.
Evinize bir yorgan iğnesini dahi Malezya, Çin veya Almanya’dan alabiliyorsunuz.
Yozgatlı girişimci bu üzücü durum değişmediği sürece, Yozgat’ın ticaret ve ekonomide başarılı olamayacağını dile getirdi.
Bu konuda ilgili Oda ve birliklerin çalışmalar yapması gerektiğini de aktarırken:
“Ben istesem ilk etapta Çin’den bunları temin edebilirdim. Ama istiyorum ki ben de Yozgat’ta kazanan bir esnafım, kendi esnafımızdan temin edelim. Paramız dışarı gitmesin. Yozgat’ın parası Yozgat’ta kalsın. Lakin tam işimi tutturduğum, siparişlerimi artırdığım bir anda bana bu denli eziyetler yaşattılar. Kaybeden onlar oldu” yorumunu yaptı.
Yozgat, en fazla elektronik ticaretin kullanıldığı illerden bir tanesi.
Akıllı telefon ve tabletler de elektronik ticareti artıran yeni nesil  mobil cihazlar.
Hatta bunlar cihaz bile değil, yeri geldiği zaman alışveriş sepeti, dükkan veya mağaza.
İnsanlar en temel gereksinimlerini dahi artık buralardan tedarik edebiliyor.
Dilediğince ve özgürce inceleme fırsatı bulabiliyor.
Fiyat konusunda istediği kadar taksit ve fırsat imkanı sunuluyor.
Zahmetsiz ticaret insanların daha fazla hoşuna gidiyor.
İade ve teslimat koşulları yasalarla korunuyor ve kolay gerçekleşiyor.
Dünya ve Türkiye’de bu gerçekler geçerliyken, sizin girişimci insanların ticari fikirlerini fırsatçılığa çevirmeniz, sadece size kaybettirir.
Girişimcilere destek verilmeli, fırsatçılık sağlanmamalıdır.
Haydi selametle…