İyi avcıydı Paşa Emmi. Genellikle ilkindi üzeri ava gider, yatsı ezanına doğru eve gelirdi. Hiçte boş gelmezdi. Ya keklik vurur, ya tavşan vurur, ya da bir tilkiyle dönerdi. Yabani hayvanların hangi koşullarda yaşadığını, hangi coğrafik şartlarda barındığını iyi bilirdi.
Alamacar bir gopeyi, uzun bacaklı birde tazısı vardı. Tazı biraz miskindi ama gopeyi bek zorluydu. Özellikle gabaldızların arasına gizlenmiş bıldırcınlara, öz kenarlarında teşelenen kekliklere hal ve hareketleriyle yerlerini öyle bir belli ederek sinsice yaklaşırdı ki, Paşa emmi hemen hazırlığını yapar ve Huğlu marka tüfeğiyle bir atışta avını vururdu. Daşşağını yerim bu gopeyin derdi.
Avcılar genellikle cömert ve muhabbetli olurlar. Sofralarına arkadaşsız oturmazlardı. Bir gün Paşa Emmi Acı Pınarın ordaki sazlıklarda iki tane ördek vurmuş. Yedi-sekiz tane daha ördek daha vururdum ya şu gavur tazının yüzünden alayıcığınıda ürküttüm, atış menzilimden dışarı çıktı diye yakınıyordu. Ama tazısı onu hiç yalnız bırakmıyordu. Eve hapsetse bile, bir çaresini bulup kaçarak, arkasından hemen nerde olduğunu hissederek koşup yetişiyordu. Sevimliydi de. Paşa Emmi “Gel lan namısız, gine mi geldin” diye biraz seviyor ve av gezisine başlıyorlardı.
Hiç arkadaşlarıyla grup olarak ava gitmezdi Paşa Emmi. Kaşifin Osman da öyle. Hep yalnız giderlerdi. Gasimin Kazim, İbişin Memmet, Cırtılın Uşahlar hep birlikte ava giderlerdi ama Paşa emmi kesinlikle yalnız çıkardı ava.
Paşa Emminin gopey o kadar güzel yürürdü ki yolda. Dutup sevesimiz gelirdi. İyide bakardı hayvanlarına Paşa Emmi. Bazen saksağan, karacula, yazı guverçini falan vurur, onları gopeyle tazıya yedirirdi.
Zirai ilaçlar her bölgenin olduğu gibi bizim köylerinde hayvan türlerini yok edip fakirleştirdi. Bağartlak kuşları, üveyikler, toylar, alopalllar, tilki, kurt, tavşan, yaban kazı, yaban ördeği, kınalı keklikler, angıt kuşları ve adını bilemediğimiz ilginç ilginç av hayvanları ya dağların  bulunduğu bölgelere kaçtı ya da zehirli gübreler nedeniyle yok oldular.
Nereye gitti, ne şekilde kayboldu bilmiyorum ama, Paşa Emminin gopey ve tazı ortalıkta gözükmediler. Avcılıkta bitti bizim köyde. Ama arabaşı muhabbetleri, avcılık sohbetleri, arazi gezileri ve sağlıklı yürüyüşler bir daha yaşanmayacak şekilde ortadan kayboldu. İnsanlara hiçbir zaman agrasif davranışta bulunmayan uysal görüntülü tazı ve gopey köpekleri bu geçen onlarca sene içerisinde kendilerini o kadar özlettirdiler ki.
Biz bile iç geçirerek özlemle hatırlıyoruz. Ya o avcılıkla uğraşanlar ne yapıyordur.