TÜRK Silahlı Kuvvetlerimizi zayıflatmak, demoralize etmek, iç ve dış düşmanların yıllardır hedefi haline gelmiştir. Yıpratmak taktikleri öncelikli stratejileridir. İnsan unsurlarının dışında kalan canlı varlıklara   “paşa’’ adı koymaları da aşağılamanın başka bir örneğidir. 
 Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Bir ordunun kıymeti zabitan ve kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür.’’ sözünden yola çıkacak olursak ordumuzda Tugay seviyesinden başlamak üzere Tümen, Kolordu, Ordu komutanları generallerdir. General rütbeleri kara ve hava kuvvetlerinde Tuğgeneral, Tümgeneral, Korgeneral, Orgeneral, Mareşal; Deniz kuvvetlerinde ise  Tuğamiral, Tümamiral, Koramiral, Oramiral… 
BİR KURMAY SUBAYIN YOL HARİTASI
Kıdemli üsteğmenlikte sicil ve disiplin bakımından üst düzey kriterleri taşıyanlar Kurmay subay olmak için Harp Akademilerinde (Kara-Deniz-Hava) sınavlara müracaat ederler. Kabul görenler Akademik ve mesele sınavlarına (Askeri problemi çözme) tabi tutulurlar. Başarılı olanlar Harp Akademisinde iki sene süre ile akademik ve tatbiki eğitime tabi tutulurlar (Her subayın toplam altı kez sınava girme hakkı bulunmaktadır.) 
Harp Akademisi eğitimini tamamlayanlar kurmay subay olarak görev yapmaya başlarlar. Her kurmay subay, kıdemli kurmay albay olmadan yani Tuğgeneralliğe geçmeden önce, altı ay Silahlı Kuvvetler Akademisi eğitimine (sınavsız olacak şekilde) tabi tutulurlar. Bu eğitim bir nevi master eğitimi olmaktadır. Bu kurmay subaylardan görev, disiplin ve komutanlık özellikleri bakımından temayüz edenler, kadro ihtiyacını karşılayacak şekilde, Tuğgeneral, Tümgeneral, Korgeneral, Orgeneral rütbelerine terfi ettirilirler. Bu general kadrosu vatanı kendisine  emanet edilen Mehmetçikleri en iyi şekilde korumak üzere 24 saat kafa yorarlar. 
Her meslek kutsaldır, önemlidir. Silahlı kuvvetler mensubu olan, general, subay, astsubay, uzman çavuş, bir saat sonrası için bir başka kişiye bir saat sonrası için kesin randevu veremez. Vermez çünkü bir saat sonra ne olacağını  bilemez. Her an her tür görev çıkabilir. Feragat ve her her zaman hazır durumda olmak askerliğin başlıca kuralıdır. Askerin moralini bozmak, demoralize etmek sadece ve sadece düşmanların ekmeklerine yağ sürer. Birlik beraberlik  “Güçlü Ordu, Güçlü Devleti’’ doğurur. Generallerimize olur olmaz saldırılar. “Yel kayadan ne alır ki’’ sorusunu akla getirir(T.S. Eliot) sözüyle yazımı noktalıyorum.  “At gözlüğü takmış sabit fikirli insanlardan uzak durmak, bazen en büyük kafa rahatlığıdır.’’