Sabahsız gecelere daldım,
Sessizliğin derininde kaldım,
Karanlığa selamımı söyleyin yıldızlar...
Sizde kaybolup gittiniz boşlukta,
Peki, bu yürek ne yapsın tek başına?
Derdinden yara almışım,
Yokluğundan ne bulmuşum?
Bir ben ağlamışım,
Bir ben yanmışım...
Yorgun düşmüş bu beden beklemekten,
Gezdiğim yollarda sadece izin kalmış,
Bekleseydin ölmezdin...
Her şafakta aramazdım
Sahilin uzayıp giden kahredici yollarında kokunu...
Martılara sormazdım,
Mavi dalgaların sana çalan rengine sormazdım seni...
Gelseydin ölmezdin...
Kahretmezdim ay ışığını görmesem de senin yanında karanlığa...
Kilitlemezdim ellerimi gecenin donduran soğunda
Ellerin olsaydı yanımda...
Gelseydin ölmezdin
Tan yeline çeyrek kala
Çıplak ayaklarının izleriyle,
Büyüleyen güzelliğinle,
Gecenin hüznüyle,
Gelseydin ölmezdin...
Yıllara sor neler kaybettiğimizi?
Yollara sor kaldırımları nasıl eskittiğimizi,
Bilmez sevgili kaç gecelerime hayalini eklediğimi,
Bilmez kaç bin yıl beklediğimi,
Gelseydin ölmezdin kollarıma,
Girseydin kaybolmazdın kaderimde,
Gelseydin, gelseydin keşke hiç dönülmeyen bir anda...
Gelseydin ölmezdin
Yağmurun bedenimi sırılsıklam ıslattığı,
Rüzgarın yapraklara kar yağdırdığı,
Mayısın nemli gecelerinde,
Bomboş ellerimin figanıyla,
Gelseydin ölmezdin,
Aşkın bedeli günahlarınla,
sevaplarınla...
Mehmet Sakarya