Vatandaş sürekli gazeteciye yükleniyor ve şikâyetlerde bulunuyor.
Vatandaşın gazeteciye derdini aktarması doğal bir durum…
Ancak ben bazen vatandaşların şikâyetlerini anlamakta güçlük çekiyorum.
Vatandaş, gazeteciye belediye başkanını şikâyet ediyor, milletvekilini şikayet ediyor, oda başkanını şikayet ediyor, mahalle muhtarını şikayet ediyor.
Şikâyet ettikleri isimlere bir bakıyoruz yüzde 56 ile vatandaş koltuğa oturtmuş.
Şikâyet ettikleri isimlere bir bakıyoruz üç dönem TBMM’ye yollamış.
Son halk oylamasında yüzde 74 destek vermiş.
Şikâyet ettiği oda başkanı 20 yıldır o koltukta oturuyor ve son yapılan genel kurulda yine o isim seçilmiş.
Mahalle muhtarı ben doğmadan seçilmiş, 2014 yılında üç aday içinden yine o seçilmiş.
Ey vatandaş!..
Tamam gazeteci yazsın, eleştirsin, araştırsın, gündeme getirsin ama bu gazeteci ‘Milli İrade’ye hiç mi saygı göstermesin?
İşte bizden bunu beklemeyin…
Hele ‘bizi yazma’, ‘bizi çekmeden haber yap’ türünden çıkışlarla bu iş hiç olmaz.
Bunu da belirtmekte fayda var.
LAF OLSUN İŞTE…
Yozgat’ta en güzel yaptığımız işlerden birisi de isim değiştirmektir.
Bunu bazen büyük marifetmiş gibi görkemli törenlerle yaparız.
Laf olsun diye isim değiştirdiğimiz de çok olmuştur.
Önceki gün Celal Atik Ortaokulu’nun ismini yeniden değiştirdik.
Okula eski adını vererek, yeniden “Merkez Ortaokulu” yaptık.
Değişiklik doğru olmasına doğru da, ya değişiklik yapma alışkanlığı?
Yanlış olan ve konuşulması gereken bu işte.
Herkesin kafasına göre bir yerlere isim vermesi.
Herkesin kafasına göre bir yerlerin ismini değiştirmesi.
Bu meseleyi bir standarda bağlamak mümkün değil mi?
Geçtiğimiz yıl gazeteye bir program davetiyesi geldi.
Davetiyeyi açıp incelediğimde “Bu okul neresiydi?” diye sordum kendime.
Adresi bir daha okuyunca dört yıl okuduğum ve mezun olduğum liseye ait olduğunu anladım.
Şehitlerin isimlerinin okullara verilmesine asla karşı değilim ama bu meseleyi de bir düzene  koymak  gerekmez mi?
Biz yenilerini inşa etmek yerine hep eskiler üzerinde oynamıyor muyuz?
Mesela Yozgat Güreş Eğitim Merkezi’nin eski binasını ‘çürük’ diyerek yıkıyor ve yerle bir ediyoruz.
Yerine yenisini yapmıyoruz.
Ancak burada yetişen Rıza Kayaalp’in adını mevcut spor salonuna veriyoruz.
Yani mevcut Bozok Spor Salonu’nun tabelasını indiriyoruz, yerine görkemli bir törenle Rıza Kayaalp ismini veriyoruz.
Bakanlık kayıtlarında ise salonun adı halen Bozok Spor Salonu olarak geçiyor, tabi bu da ayrı bir konu…
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Memleketine gelerek hasret gideren ve demeçler veren siyasetçiyi.
*Her yıl olduğu gibi bu yılda hazırladığı festival programıyla dikkat çeken Bahadın Belediyesi’ni.