HER ne kadar haber kanallarından ülke gündemini takip etsem de yerel yoğunluk bir hayli vaktimi alıyor.
Siyasi partilerin yerel seçim startını vermesi ve aday adaylarının çalışmalara başlaması ile son günlerde seçimleri konuşur olduk.
Geçtiğimiz hafta iç ve dış basında geniş yer bulan bir olayı sizlerle paylaşacağım…
Çünkü ulusal medyaya konu olan gelişmelerin merkezinde bir hemşerimiz var; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay…
İtalya'nın ev sahipliğinde geçtiğimiz hafta Palermo şehrinde düzenlenen “Libya” zirvesine Türkiye’yi temsilen hemşerimiz Fuat Oktay katıldı.
İtalya’nın Türkiye’ye figüran ülke gibi davranmasına müsaade etmeyen Oktay’ın toplantıyı tek etmesini ulusal basından takip etmişsinizdir.
Fuat Oktay’ın, dolayısıyla Türkiye’nin masadan kalkması sadece Türk basınında değil, yabancı basında da geniş yer buldu.
Peki, bu zirvenin amacı neydi ve Fuat Oktay toplantıyı neden tek etti?..
İtalya’nın Palermo kentinde düzenlenen zirvenin amacı, Libya’da 7 yıldır devam eden kaos ve siyasi kriz ortamına çözüm bulmaktı. Ancak bitime saatler kala İtalyanların gerçek niyeti ortaya çıktı.
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, zirvede ayrı bir toplantı tertip etti. Toplantıda ABD destekli darbeci General Hafter ve onun en büyük destekçisi olan Mısır’daki darbeci Sisi de vardı. 
Zirvenin ev sahibi olan İtalya Başbakanı, darbeci Sisi ile bir diğer darbeci Hafter’i yanına alarak, gayri resmi bu toplantıyı “Akdeniz’in kahramanları Libya için bir arada” notuyla sosyal medya hesabından paylaştı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, gayri resmi toplantının ortaya çıkmasıyla “sözde Libya için yapılan” konferansı terk etti. Oktay toplantı içinde toplantı yapan üstelik bunu gayri resmi şekilde, emri vaki politikalara alet eden İtalya’ya sert tepki gösterdi.
Hemşerimiz Oktay, İtalya'daki zirvede “zirve içinde zirve” düzenleyerek “Türkiye'yi masanın dışına itme” girişimine Türkiye’nin tepkisini göstermiş oldu.
Bir toplantı düzenlenecekse bunun gündemi olur. Toplantıda bu gündemin dışına çıkılması, daha açık tabirle “köylü kurnazlığı” yapılıyorsa, o toplantıyı terk etmek en doğru harekettir.
Ortada bir art niyet olduğu çok açık.
Çünkü…
Türkiye uzun süredir Libya’daki sorunların barışçıl yollarla çözülmesi için gayret sarf ediyor. Hatta Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık görevini yaptığı dönemde Libya’ya NATO kaynaklı bir askerî hareket düzenlenmemesi için çaba göstermişti.
Velhasılıkelam…    
Eski bir sömürgeci güç olan ve Libya petrollerine gözünü diken İtalya kalkacak “Libya’da yıllardır süregelen  kaos ve siyasi kriz ortamına çözüm bulacağız” diye bir zirve düzenleyecek ve programın dışına çıkıp, Türkiye’den habersiz zirve içinde zirve tertip edecek, dolayısıyla Türkiye’ye figüran ülke gibi davranacak…
Üstüne üstlük bir de bunu Oktay başkanlığındaki Türk heyetinin sindirmesini bekleyecek!
Yok öyle yağma…
İtalya Başbakanı Conte’nin son anda girişimde bulunup yaptığı hatayı telafi etmeye çalışmasına rağmen, hemşerimiz Fuat Oktay tutumunu değiştirmemiş ve masadan kalkarak Türkiye’nin itibarını korumuştur.
Ülkesi adına dik duruşundan dolayı hemşerimizle bir kez daha gurur duyduk.

BİLİNEN OLAYLARDAKİ “BİLİNMEYENLERE” IŞIK TUTAN
SAYGI ÖZTÜRK’TEN YENİ BİR KİTAP: “HAYALET İMAM”

Gazetemizin yazı işleri eski müdürü, köşe yazarımız, araştırmacı gazeteciliğin günümüzdeki önderlerinden, gazeteci abim Saygı Öztürk, yeni çıkan “Hayalet İmam - Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz” kitabını önceki gün İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı’nda okurları için imzaladı.
“Hayalet İmam” kitabı; 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ertesi günü darbenin merkezi sayılan Akıncı Hava Üssü yakınlarında yakalanan ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasının ardından kendisinden bir daha haber alınamayan Adil Öksüz dosyası üzerine etkili bir çalışma...
Hürriyet, Sabah, Star ve Sözcü gazetelerinde gündem yaratan haber ve röportajlarıyla Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği ödülleri dâhil olmak üzere farklı meslek kuruluşlarından 30’dan fazla ödül alan, bilinen olaylardaki “bilinmeyenlere” ve yüzeyde görünenlerin “derin ilişkileri”ne ışık tutan çalışmalarıyla bir marka haline gelen, değerli abim Saygı Öztürk’e çalışmalarında başarılar diliyorum.