Evet, bugün gazetemize vatsap diye okunan anlık mesajlaşma programı üzerinden bir fotoğraf gönderildi.
Bugünkü yazımızın bir kısmını bu fotoğraf oluşturacak.
Fotoğrafı yayınlama ihtiyacı duymadım ama burada yazıyla anlatmaya çalışacağım.
Bir okulun sınıfına ait fotoğrafta sınıf zemininin zift karası kirliliği, yerlere atılmış bazı çöpler ve hijyenik olmayan bir ders ortamı gözünüze çarpıyor.
İddiaya göre zemindeki kirlilik bir türlü temizlenemiyormuş, temizlense de zaten lekeler çıkmıyormuş.
Burası eski binası beğenilmeyen, çürük bulunan ve daha yeni inşa edilen bir okula ait…
Fotoğrafı gönderen veli tepkili…
Çocuğunun hijyenik olmayan, pis bir ortamda eğitim-öğretim aldığından yakınıyor.
Benim aklıma ise iki soru geliyor:
1-Yeni bir okulun zemin kaplaması bir eğitim-öğretim yılını dahi doldurmadan hemen nasıl bozuluyor, okul bu haliyle nasıl teslim alınıyor?
2-Fotoğraf karesine yansıyan kirlilik öğrencilerden kaynaklı bir durum ise veliler ve öğretmenler bu çocuklara temizlik ve çevre bilinci hakkında hiç mi bir şey öğretemiyor?
Meselenin iki tarafı da vahim değil mi?
Bir tarafta devletin trilyonlar harcadığı okul, bir yılını doldurmadan kırılmaya, dökülmeye ve sökülmeye başlamış, diğer tarafta ise temizlik, düzen, nizam, çevre duyarlılığı konusunda bilinçsiz ve sorumsuz öğrenci topluluğu kirlilik içinde eğitim alıyor…
Birde okuldaki öğrenci sayısına baktığınızda yaklaşık bin öğrenci var ama bunların temizliğinden sorumlu iki hademenin görev yaptığı iletiliyor tarafımıza.
Ne diyelim, inşallah yıkılan binaları bize aratmazlar…
YANILAN KİM OLUR?
Bazen günü kurtarmak adına verilen sözler ve vaatler meselenin sonuna gelindiğinde boş çıkıyor.
Aslında söz ve vaatleri abartılı bulan veya yerine getirilmeyeceğinden emin olanlar zaten inanmıyor ve inanmak istemiyor.
Karşılıklı samimiyet ve güven duygusunun teste ve sınanmaya girdiği bu süreçlerin sonunda yanılan ve aldanan kim oluyor?
Bol keseden verilen vaatlere inanmayan, olaylara gerçekçi bakanlar mı?
Karşısındakinin iyi niyetini ve samimiyetini istismar ettiğinin farkında olmasına rağmen ‘günü kurtardık’ diye sevinenler mi?
Hepiniz hayatınızda, iş hayatınızda ve çevrenizde bu tür durumlarla eminim karşılaşıyorsunuzdur.
Ne diyelim…
Yanılan yanıldığıyla kalır da farkında değildir…
Haydi selametle…
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Bugün üniversite öğrencileriyle buluşacak olan Belediye Başkanı’nı.
*Balkan Şampiyonası’na davet edilen Yozgatlı sporcuyu.