YOZGAT, Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden birisi olmasına karşın, ürettiği ürünlerine Pazar bulamamasının sıkıntılarını yaşamaya devam ediyor. Yozgat’ta tarıma dayalı sanayi tesislerinin önemli bölümü çürümeye terkedilmiş durumda. Bu tesislerin bazıları da yeterli hammadde bulunamaması nedeniyle çalıştırılamıyor. Tarıma dayalı tesislerden sıvı yağı üretim tesisleri de tarıma dayalı sanayi tesislerinden. Yozgat il genelinde bulunan 3 tesisten birisi olan Çayıralan ilçesindeki fabrika tesisi revize edilip, farklı alanda kullanılmaya başlandı. Yimpaş ve Çelikler şirketlerine ait iki tesisin kapılarına asılan kilitler açılacağı günü bekliyor.
ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI
Yozgat Genç Sanayici İşadamları Derneği Başkanı Ayhan Çelik, Yozgat’ta tarıma dayalı sanayi tesislerinin üretime açılabilmesine yönelik hazırladığı raporları ilgili makamlara iletmesine karşın, sonuç alamadığını belirtti. Çelik, Yozgat’ta bulunan tarıma dayalı sanayi tesisleri üretime açılabilmesi için gerekli işletme sermayesi sağlandığı takdirde, tarım sektöründe üretimin artabileceğini, ülke ekonomisine ciddi katkıların sağlanabileceğinin altını çizdi.
SIVI YAĞI TESİSLERİ
Yozgat’ta bulunan üç sıvı yağı üretim tesisinden ikisinin hale atıl durumda olduğuna dikkat çeken Yozgat Genç Sanayici İşadamları Derneği Başkanı Çelik, Çandır ilçesindeki Ayçiçek yağı fabrikasının revize edilerek, atık yağ işleme tesisine dönüştürüldüğü söyledi. Çelik, ‘’Yerköy ilçesinde ve Yimpaş fabrikalar sahası içerisinde yer alan sıvı yağı üretim tesisleri ise atıl durumda bekliyor. Her ikisi de yapılacak bakım çalışması ile yeniden üretime açılıp, yeterli hammadde temin edildiği takdirde her birisinde 100’er kişi istihdam edilerek, ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayabilecek duruma getirilebilir’’ dedi.
ASPİR ÜRETİMİ
Yozgat’ta bulunan iki tesisin birbiriyle entegre çalışması halinde yıllık ihtiyacı olan hammadde miktarının 300 bin ton olduğunu kaydeden Çelik, ‘’Ayçiçeği, Kanola ve Aspir bitkileri bu tesislerde işlenerek, yıllık yaklaşık 14 milyon ton sıvı yağı elde edilir. Bu da sıvı yağı konusunda dışa bağımlı olan ülkemiz için önemli bir rakamdır. Ülke ekonomisine ciddi bir katkı sağlar’’ diye konuştu. 
Çelik, atıl durumda bulunan sıvı yağı üretim tesislerinin her birisinin günlük 100 ton kapasiteye sahip olduğunu da hatırlattı. Çelik, her bir tesiste günlük 100 ton ayçiçeği işlenmesi halinde yüzde 38 oranında yemeklik yağ ile birlikte yüzde 54 oranında da küspe elde edilebildiğini anlattı. Çelik, günlük 80 ton işlenecek Aspir bitkisinden yüzde 33 oranında sıvı yemeklik yağı, yüzde 65 oranında küspe, günlük 120 ton işlenebilecek Kanola bitkisinden yüzde 48 yemeklik sıvı yağı, yüzde 51 oranında da küspe elde edilebildiğini aktardı. Çelik, elde edilecek yağın yemeklerde ve farklı biçimde işlenerek, biyodizel olarak da kullanılabileceğini hatırlattı. Çelik, ‘’Elde edilecek biyodizel çiftçiye ucuz fiyatla verilip, tarlasında tarım aletlerinin yakıtı olarak değerlendirebilir. Çiftçiye önemli bir katkıdır. Bitkisel yağı üretiminde Aspir ve Ayçiçeğinden elde edilen küspe büyük ve küçükbaş hayvanlar, Aspir bitkisinden elde edilen küspe de kanatlı hayvanlar için yem olarak kullanılabilmektedir. Yani, bitkisel yağı üretimi ile Yozgat’ta çiftçiye önemli bir destek verilmiş olunacaktır’’ ifadelerini kullandı.
-HABER YORUM
Merkez Olabiliriz

TÜRKİYE’nin önemli tarım bölgelerinden birisi olan Yozgat’ın bu özelliğinin ekonomiye kazandırılabilmesi, bölge çiftçisinin üreterek kazanması, istihdam yaratılması, tarımsal sanayinin atıl durumdan çıkartılması ile mümkün görünüyor. Türkiye’nin sıvı yağı tüketiminin önemli bir bölümü Ayçiçek bitkisinden karşılanıyor.  Bu konuda Trakya bölgesi önemli bir merkez... Zeytinyağı konusunda ise, Ege Bölgesi’nin eline kimse su dökemez… Yozgat olarak Ayçiçeği ve Zeytinyağı üretimi konusunda yapacağımız yatırımlar, sadece kendi ihtiyacımızı karşılamaya yönelik olmaktan öteye gitmez. Gitmediği için de Yozgat’taki tarıma dayalı sanayi yatırımlarının önemli bölümü atıl durumdadır. Buna karşılık Yozgat’ı, tıpkı Trakya Bölgesi’nde Ayçiçeği bitkisi konusunda olduğu gibi merkez haline getirmek mümkün. Ama ayçiçeği bitkisi ile değil. Yozgat’ta ayçiçeği yerine aspir ve kanola bitkileri ekilip, bunları işleyecek sanayi tesislerini devreye soktuğumuz zaman Türkiye’nin sıvı yağı talebinin önemli bir bölümü ile birlikte hayvancılık sektörünün yem ihtiyacı, tarım sektöründe kullanılmak üzere yakıt talepleri de karşılanma imkanı ortaya çıkar. Bundan ülke kazanır, bölge çiftçisi kazanır, istihdam artar. Peki bunu kim yapacak? Asıl soru ve sorun da buradan başlıyor. Sektörün aktörleri olan Tarım Müdürlükleri, Ziraat Odaları, Ziraat Fakültesi, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası devreye girip, bir yol haritasını çıkartması gerekiyor. Öncelikle atıl durumdaki iki tesis üretime açılıp, üretim yapılmaya başlandıktan sonra fotoğrafı daha da büyütmek mümkün olacaktır. Hatırlatmak istedim…
-Seyfi ÇELİKKAYA

Editör: TE Bilişim