TÜÇEV’den destek

TÜÇEV tarafından 4 ay süre ile 200 Çevre Mühendisliği bölümüne, 125 Biyoloji, Kimya ve Kimya Mühendisi bölümlerine, 100 Şehir plancısı ve Mimarlık, 75 İnşaat Mühendislik bölümlerinde çevre ile ilgili bitirme tezi hazırlayan öğrencilere burs verilecek. 

Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Orhan Hazer danışmanlığında kimya bölümü son sınıf öğrencileri Ramazan Toprak ve Yusuf Mertoğlu tarafından hazırlanan “Elektronik Atıkların Geri Dönüşümünde Meydana Gelen Kayıplar” ve “Evsel Atıklardan Biyoetanol Eldesi” başlıklı bitirme tezi çalışmaları TÜÇEV tarafından desteklendi ve burs almaya hak kazandı. 

Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Orhan Hazer, bitirme tezi öğrencileri ile birlikte iki önemli çalışmalarının bulunduğunu belirterek, “Bu çalışmalardan ilki biyoetanol ile ilgili diğeri ise elektronik atıkların geri dönüşümü ile ilgili çalışmamızdır. Kimya bölümünde yapmış olduğumuz bitirme tezi çalışmalarında Ramazan Toprak ile yürüttüğümüz elektronik atık çalışması Yusuf Mertoğlu ile yürüttüğümüz biyo etanol evsel atıkların değerlendirilmesi çalışması var” dedi. Bitirme tezi hazırlayan öğrencilerin TÜÇEV tarafından bursa değer görülen çalışmalara burs verildiğini ifade eden Hazer, “Öğrencilerimizin çalışmaları da kabul edilerek burs verilmiştir. Biz dört ay boyunca bu çalışmalar üzerine yoğunlaşacağız. Bu çalışmalardan ilk olarak yapılacak olanı elektronik atıklar. Elektronik atıkların önemi gün geçtikçe ortaya çıkmaya başlıyor. Fakat biz elektronik atıklarda çok önemli bir noktaya değinmek istiyoruz. Elektronik atıklarda azda olsa geri dönüşüm başladı. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bu geri dönüşüm esnasında meydana gelebilecek kayıplar. Biz bir elektronik atıktan altını içerisinden alırken platini pallaydumu unutabiliriz veya altını bile içerisinden alırken yüzde verimimiz düşük olabilir. Bunu arttırmanın yöntemleri veya buradaki meydana gelen kayıpları ortaya koymak istiyoruz. Bunun iki önemli parametresi var. Birincisi üretilen elektronik atık miktarı diğeri ise geri dönüşümde ortaya çıkan kayıplar. Diğer çalışmamızda ise evsel atıkları değerlendirmeyi düşünüyoruz” diye konuştu. 

Hazer, “Evlerimizde israf istemiyoruz ekmeğin ve yemeklerin kalmasını istemiyoruz ama hem tüketemeyeceğimiz örneğin kuruyemiş tükettiğimiz zaman gerek kabukları olsun veya ister istemez yenmeden kalan yemekler olabilir, diğer evsel atıklar olabilir. Bunların içerisinde örneğin makarna yediniz bi kısmı kalmış olabilir. Ekmeği israf etmek istemiyoruz ama küflenmiş olabilir veya çekirdek fındık yemiş olabiliriz bunların kabukları, portakal olsun diğer kabuklu meyve ve sebzeler olsun bunlardan atıklar oluşur. Bunlar selilozik malzemedir. Selülozik yapılara sahiptirler. Rahatlıkla biyoetanol elde edilebilir. Tabi ki buradaki en önemli nokta şu biyoetanol elde etmemizin temel espirisi elde ettiğimiz biyoetanol ile evlerimiz ısınabilir. Biyoetanolü etil alkolden ayıran en önemli faktör bitiksel ve tarımsal atıklardan elde ediliyor olmasıdır. Ayrıca bazı tarım ürünlerinden de elde ediebilir. Bu sayede hem atığımızı değerlendirmemizi sağlayacak hem geri dönüşüm sağlayacak. Her iki projemizde doğrudan çevreyi ilgilendiren projeler olması yüzden biz buradan bir kez daha çevre bakanlığımıza, bu imkanı sunduğu için üniversitemize ve bursu verdiği için TÜÇEV’e teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. 

Çevre ve Koruma Vakfı geçen sene 74 öğrenciye bu konuda burs verdiğini bu sene ise 500 öğrenciye burs verileceği vurgulayan Hazer, “Bu konu Sayın Bakan İdris Güllüce tarafından açıklandı. Bu 500 öğrenci içerisinde çevre mühendisleri, biyoloji bölümleri, inşaat mühendisleri ve kimya ve kimya mühendisleri var. Türkiye genelinde 50 civarında kimya öğrencisine bu burs verilmesi planlanıyordu. İki öğrencimizin de bu bursu alması bizi memnun etti. Projelerin hayata geçmesi asıl gayemizdir. Buradan gerek sanayiciler olsun gerek bu alanda çalışma yapanlar olsun, belki öğrenci arkadaşlarımız daha sonra üniversitenin bitiminde gerek yüksek lisans olsun gerek diğer çalışmalarında buradan edindikleri birikimleri hayata geçirebilir ve direk hayatımızda kullanabileceğimiz ürünler haline dönüşebilir.” dedi.