YGS ve LYS'de soruları cevaplandırmak kadar doğru tercih yapmanın da üniversiteye girmek için önemli bir etken olduğunu belirten Rehber Öğretmen Nevzat Özer; “Yüksek bir puan alsanız bile yanlış tercihiniz başarınızı gölgeleyebilir” diyerek öğrencilere tercih yapmanın önemine işaret etti.
    Öğrencilere 'Tercihinize ve geleceğinize karar verme sorumluluğunun sizde olduğunu unutmayın' diyen Özer'in öğrenciler için altın değerindeki önerileri şu şekilde oldu:
    “Üniversite adayları tercih yapma hakkı bulunan tablolardan toplam 30 tercih yapabileceklerdir.(Tercih alanlarının tamamının doldurulması gerekmemektedir. Öğrenci tercih listesinde sadece yerleşmek istediği yükseköğretim programlarına yer vermelidir.)
    Seçilen yükseköğretim programının özel koşulları titizlikle gözden geçirilmelidir.(ÖSYM tarafından hazırlanan Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzun da, programların özel koşulları bulunmaktadır. Bu bölüm yeterince incelenmeden yapılan tercihler sonrasında birçok öğrenci yerleştirildiği halde kayıt yaptıramamaktadır.)
    "Puanım kaybolmasın " anlayışı ile girmek istemediğiniz bir bölümü tercih etmeyin.
     En çok istediğiniz programdan itibaren tercih ettiğiniz bölümleri sıralayın. Bunu sağlamak için her tercihinizi bir alttaki tercihinizle karşılaştırın. Üstteki tercihinizin daha çok istediğiniz bir bölüm olmasına dikkat edin.
    Yerleştirme puanlarınızı, yüzdelik dilimlerinizi ve başarı sıralamalarınızı tercih etmeyi düşündüğünüz bölümlerin taban puanları, yüzdelik dilimleri ve geçen yıl o bölümü en son kazanan kişinin sıralamasıyla karşılaştırın.
    Farklı puan türlerindeki tercihlerinizin de kendi içinde ve diğer puanlarla tutarlı olmasına çalışın. Örneğin, sayısalcı bir öğrenci hem sayısal hem de eşit ağırlıklı bölümlerden tercih yapmayı istiyor. Her iki alandan yapacağı tercihleri belirleyip bunları istek sırasına koyarken sınav sonucunda kendine gelen sayısal ve eşit ağırlık yerleştirme puanları arasındaki farkı dikkate almalı ve farklı puan türündeki bölümleri bu farka göre sıralamalıdır.
    Tercihlerinizi yaparken muhakkak bir uzmandan yardım alın. Tercih listesinin kişiye özel olduğunu unutmayın ve arkadaşlarınızın yaptığı tercih sıralamasının sizin için geçerli olmayabileceğini unutmayın.
    Tercihlerinizin tutarsız olmamasına çalışın. Bu nedenle aynı puan türünde alt sıralarda yazdığınız  bir bölümün yüzdelik dilimi veya başarı sırası üst sıralardakinden yüksek olmamalıdır. Eğer böyle bir durum varsa ya o bölümü listenizden çıkartın ya da sırasını değiştirin.
    Yeni açılan bölümlerin tablolarda puanları belirli olmadığından diğer üniversitelerdeki emsalleriyle karşılaştırarak ve istek sırasına koyarak tercih listenizde yer verin. Tercih yapmadan önce kendinize aşağıdaki soruları sorun. Tercih listemde yer vermek istediğim meslek gruplarının çalışma koşulları, gerektirdiği nitelikler, gelecekteki durumu gibi bilgilere sahip miyim? Kişisel özelliklerimin, hangi alanlara eğilimimin olduğunun yeterince farkında mıyım? Tercih listemde vakıf üniversitelerine, ikinci öğretim programlarına yer verecek miyim? Tercih listemde yer vermeyi planladığım üniversitelerin eğitim programı, sosyal koşulları, kampüs koşulları gibi olanakları hakkında yeterli bilgiye sahip miyim? Seçmek istediğin bölümün 5 yıl önceki, şimdiki ve 5 yıl sonrası durumu hakkında bilgin var mı?
    Yeni açılan üniversite ve programları dikkate alın. Geleceğin meslekleri ile ilgili olarak teknik bilgi desteği alın. ( Rehber Öğretmenler, Meslek elemanları, internet, meslek odaları vb.) Kazansanız bile kaydolmayı düşünmediğiniz bölümleri kesinlikle yazmayın. Ortak alan tercihlerine dikkat edin. Sınav sisteminde alan testleri ön planda olduğu için öncelikli olarak alan tercihleri yapılmalı. Sistemin alanlar üzerine odaklı olduğunu unutmayın.
    Meslek Lisesi çıkışlı adaylar sınavsız geçiş imkânının göz önünde bulundurmalı ve sınavsız geçişin kriterleri dikkatli bir şekilde değerlendirilmeli. Adaylar özel yetenek sınavlarında istedikleri kadar üniversiteye müracaat edebilirler. Özel yetenek sınavında başarılı sayılan aday, kayıt yaptırmasa dahi ilgili bölüme yerleştirildi olarak kabul edileceğinden bir sonraki yıl sınavda puanı düşecektir. Okul birincisi olan adaylar kendileri için ayrılan bu kontenjana sadece mezun oldukları yıl bir defaya mahsus kullanabilirler. Farklı puan ve alan tercihi yapabileceği, ancak bu durumun ciddi zorlukları beraberinde getireceği unutulmamalı.
    Okul türü, alan, bölüm, yaş, sağlık, cinsiyet vb. bütün koşullarını tam olarak karşılayamadığınız bölümleri tercih etmeyin. Adaylar gerek yüzdelik dilemlerin, gerek en küçük puanların yol göstermek amacıyla kılavuza konulduğu, bunların hiçbir zaman kendi yüzdelik dilimleriyle ve puanlarıyla tam karşılaştırma olanağının bulunmadığını unutmamalıdır. Hangi tablodan kaç tercih yapabileceğinizi göz önünde tutun ve tabloları dikkatli bir şekilde ayrıntılı olarak inceleyin. Puanlarınıza göre tercihlerinizi yaparken göz önünde tutmanız gereken en önemli nokta AOÖP alan içi tercihlerde 0,15; alan dışı tercihlerde 0,13 katsayı ile çarpılacağını Alanınıza yönelik ek puanın ise 0.06 olduğunu unutmayın. “30” tercihinizin ilk sıralarına 'puanım yeterli olmayabilir' endişesine kapılmadan sadece ilginizi göz önüne alarak belirleyebilir, en çok istediğiniz programları yazabilirsiniz. Tercih listenizdeki programların sırası gerçekten istek sıranıza uygun mu?  ( Örneğin 5. tercihinize giriş hakkı kazanacak olsanız keşke 6. tercihimi kazanmış olsaydım demeyeceğinizden emin olun)
    Üniversitede bir bölüm kazanıp ta gitmeyen (Açık öğretimin kontenjansız bölümleri hariç) öğrenciler o sene tekrar sınava girdiklerinde AOBP'leri 0.15 katsayısı yarı yarıya düşürülerek 0.075 ile çarpılacaktır.

Editör: TE Bilişim