Muhammed Yasin Güneş, Turgay Güneş, Çelik Şura Pusmaz, Ferhat Göktuğ Büyüktaş, Hasan Baki Kiremitçi, Oğuzhan Gökçeoğlu, Fuat Bacanlı, Mahmut Can Kıymık, Mithat Demirhan Demir, Osman Enes Şahin, Ahmet Nazım Kafaoğlu, Eylül Elif Önder, Fatih Dilek, Ahmet Said Önal, Yasemin Dişli, Ayşe Ahsen Akbaba, Sıla Ercan, Osman Efe, Eda Erdemir, İrem Ceylan, Arda Can Çetinkaya, Aykut Çetin, Çağrı Sungur, Büşra Koçoğlu, Ahmet Galip Sarıoğlu, Sıla Yüksel, Zeynep Şengül Ünal, Ramazan Enes Ceylan.
Yaz tatili ile birlikte camilerin yolunu tutan çocuklar, adeta kutsal mekanları çiçek bahçesin çevirdiler.
İl Müftülüğü bünyesinde açılan yaz Kur’an Kursları, minik kalplerin İslam dininin doyumsuz hazzı ile lezzet bulmasına, beslenmesine vesile oluyor.


Ramazan ayı
Manevi güzelliklerle dolu olan Ramazan ayı mü’minler için bir rahmet ve mağfiret mevsimidir. Bu kıymetli zaman dilimini ibadet ve iyiliklerle değerlendiren mü’min ebedi mutluluğun kapısını açar. Cehennemden kurtuluş beratını alarak zaman ve mekan cennetine doğru yol alır.
Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır.
“Ramazan ayı gelince, cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulurlar”. Bu hadis-i şerif gösteriyor ki; Ramazan ayında iyi işler yapıp kötülüklerden sakınan mü’mine cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır. Oruç sayesinde nefsine hakim olup şeytana uymadığı için de , şeytanın eli kolu bağlanmış ve etkisiz hale gelmiş olur.
İnsanın yaşadığı her an, onun için sonsuzluğa açılan bir zaman parçası olmaya namzettir. İdrak ettiğimiz bu Ramazan-ı şerifin, bu anı, içinde saklamadığını kim bilebilir!
Ramazan Allah’ın rızasını kazanma kuşağıdır. Ramazan’ın her ögesi böyle bir kazancı sağlayıcı niteliktedir. Oruçlar, beş vakit namazlar, teravihler,dualar, zikir ve tespihler, iftarlar, sahurlar, fitreler, sadakalar hepsi de birer sevap makinesi gibi işlerler. Uygulayıcılarını ebedi nimet ve mutluluklara eriştirirler.
Ramazan’ı Dolu Dolu Yaşamaya Ruhen ve Kalben Niyet Etmek
Mü’min, niyetli bir ramazan yaşamaya kararlı olmalıdır.s Burada oruç tutmak için gerekli olan niyetten söz etmiyoruz. Merkezi Allah rızası olan bir niyeti kast ediyoruz.
 Hz. Peygamber “Ameller niyetlere göre değerlendirilir, Herkese niyet ettiği şey vardır” buyurmaktadır.
O halde amelin gerçek değeri amel edenin niyetinde gizlidir. Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır.
İnsanlar, niyetlerini her zaman “Allah için olma”ya odaklayabilseler, hesapsız sevap kazanırlar. Niyet, sahte ile gerçeği birbirinden ayıran mihenktir. İnsanın değeri gönlündeki niyetinde gizlidir. Yani niyet insanın asli değeridir.
İnsan, Allah için yaptığı mubah olan işlerden yani, normalde sevabı da günahı da olmayan gündelik meşgalelerden bile sevap alabilir. Örneğin niyeti namaz kılmak olan bir müminin camiye giderken attığı her adım kendisi için sevaptır. Diğer bir ifade ile insan sevaplara ancak iman, arzu ve niyetle sahip olabilir. Niyetle azlar çok, çoklar sonsuz olur. Allah’ın sonsuz nimetlerine karşı amelle değil niyetle şükredilebilir.
Belirtmeye çalıştığımız bu şuur, hayatın bütün olgularında ve özellikle Ramazan’da bize hakim olmalıdır. Hz Peygamber,
“Niyet ederek ve ecrini Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutan kişinin geçmiş günahları affolunur” müjdesini vermektedir. Bu müjde ancak niyet ile gerçekleşir. Oruçlu kimse oruca niyet ettiği gibi bu oruçla Allah’ın rızasını, rahmet ve mağfiretini de dilemelidir.
O halde Ramazan’da niyetlerimizi sağlam tutmalıyız ki adetlerimiz ibadetlere dönüşsün. Ziyafetlerimiz, ziyaretlerimiz ibadet olsun. Dolayısıyla Allah için almalı, Allah için vermeli, Allah için ikram etmeli, Allah için okumalı, Allah için kılmalı…
Kısaca her şeyde Allah rızası gözetilmelidir. Mahşerde insanların pişmanlık duyacağı hususlardan birisi de niyetsiz yaşamak olacaktır. Bütün bir hayatı ibadete çevirmek mümkün iken bu fırsatı kaçırmak büyük bir zarardır. Allah’ın emir ve yasaklarını yerine getiremeyişimizin arasında en kolay hayırları bile kaçırışımıza yanacağız, keşke diyeceğiz. Öyleyse bu duruma düşmemek için şimdiden dünya hayatımızı hakkıyla değerlendirmeye çalışalım.

Ramazan sofralarına Yozgat yemeği!


-TESTi KEBABI -
Malzemeler: 1 Adet testi, 3 kg kuşbaşı et, 1.250 kg domates, 300 gr sarımsak, 200 gr sivri biber, 1 tatlı kaşığı karabiber, 200 gr tereyağı, Tuz,
Tarif:  Et kuşbaşı olarak doğranır. Domates ve biber de kuşbaşı etten biraz ince doğranır ve karabiber tuz ilave edilerek ezmeden karıştırılır.
Testi içi ve dışı güzelce yıkandıktan sonra karıştırılan malzemenin ortasına konularak doldurulur.En üste tereyağı konulur. Testinin ağzına hamur kapatılır ve ortası serçe parmakla delinir.
Genelde açık havada etrafına odun veya meşe kömürü konularak yakılır.
Testi kaynadıktan sonra ateş hafifletilir.
Hafif ateşte ağır ağır pişirilen testi kebabı, sıcakken servis yapılır.
Günün Tatlısı / Kolay Baklava
Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvı yağ
1 adet kabartma tozu
1 tatlı kaşığı sirke
yarım çay kaşığı tuz
un
kırılmış ceviz ya da fındık
200 gr margarin
mısır nişastası
Şerbeti İçin
4 bardak şeker
5 bardak su
bir kaç damla limon suyu
Hazırlanışı
Yumurtayı, sütü, sıvı yağı, sirkeyi, kabartma tozunu ve tuzu yoğurma kabına boşaltın ve alabildiğince un ekleyerek ortalama yumuşalıkta bir hamur elde edinceye kadar yoğurunuz.Hazırladığınız hamuru 30 eşit parçaya bölünüz. Bu parçaları tek tek tabak büyüklüğünde açarak aralarına nişasta serpip 10 ar 10 ar üst üste koyun. 10 arlı olarak grupladığımız bu üç parçadan parçalardan her birini merdane yardımı ile tepsi büyüklüğüne getirin. Merdane ile açtığınız hamurların aralarına ceviz ya da fındık serperek üst üste yerleştirin. Dilediğiniz şekilde kesin ve üzerine her yerine eşit şekilde gelmesine dikkat ederek eritilmiş yağı dökün. Artık fırına sürebilirsiniz. Baklavanın kesimi için tarifin devamına yardımcı olabilecek fotoğraflar ekledim. Şerbetin yapılışı; 4 bardak şeker ve 5 bardak suyu tencereye koyup 5 dk kaynattıktan sonra alın. şerbetin içerisine bir kaç damla limon damlatarak 1-2 dk daha kaynatın.
Soğuk baklavanın üzerine sıcak şerbeti dökün.
Editör: TE Bilişim