Bozok Üniversitesi Rektör Adayı Mustafa Böyükata, üniversitelerin fiziki yapılaşması, yerleşke planları ve kapalı alanlarının da kullanım kolaylığı ve görüntü güzelliğine sahip olması gerektiğini belirtti.

Üniversitelerin ergonomisi güçlü, fiziki niteliği yüksek ve kullanımı kolay yapılanma içerisinde olduğuna dikkat çeken Böyükata, “Ancak bütün üniversiteler için böyle olduğunu söyleyemeyiz. Yozgat Bozok Üniversitesi hem estetik bakımdan hem de ergonomi bakımından daha iyi düzeyde olabilirdi” dedi.

Bozok Üniversitesi’nin marka değerini artıracak bir siluet oluşturulması gerektiğini vurgulayan Böyükata, “Yurt dışından öğrenci çekme iddiası olan üniversitelerin bu hususta iyi bir gelişim politikası benimsemesi gerekir” diye konuştu.

Böyükata, üniversite yerleşkelerinin bir dili olması gerektiğini, ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi gibi Türkiye’de örnek alınabilecek üniversiteler bulunduğunu hatırlattı.

Oturmuş bir yapılaşmanın tekrar düzeltilmesinin zaman geçtikçe oldukça zorlaştığına değinen Böyükata, “Kapalı alanların da kullanışlı olması gerekir. Öğretim üyelerinin ofisleri, laboratuvarlar ve öğrenci derslikleri, ergonomisi yüksek ve verimli kullanıma uygun olmalıdır. Hangi binanın nerede olması gerektiği gibi binanın kullanım amacına uygun özellikte inşa edilmesi de çok önemlidir” şeklinde konuştu.

Üniversitelerin çevre düzenlemeleri ve yapılaşma özellikleri itibariyle bulundukları şehre de örneklik teşkil etmesi gerektiğinin altını çizen Böyükata “Bütün dünyada bu böyledir. ABD, Brezilya, Avrupa ve dünyanın farklı yerlerinde görme fırsatı bulduğum pek çok üniversite, şehircilik, estetik, mimari ve yaşanabilirlik bakımlarından bulundukları şehre değer katmaktadır” ifadelerini kullandı.

Böyükata yapılaşması büyük oranda gerçekleşmiş olan Bozok Üniversitesi’nin kısmen devam eden ve mevcut yapılarında estetik ve ergonominin öncelikli hale getirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilişim