Kıymetli dostum, ağabeyim işadamı ve yazar Mehmet Kılıçoğlu ile sohbetimizde, konu Dünya değiştirmekten açılınca, Mehmet abi “şu insanoğlunun çektirdiği fotoğrafın kâğıdı kadar ömrü yok. Ne kadar sararsa da, kâğıt daha uzun ömürlü… Mal da bekçi, ölümde sıramızı bekleriz… Övünmek malla mülkle olmaz, adamlıkla olur. Adam gibi adamda zaten övünmez…” dedi.
Eh Mehmet abi, demek ki o saçlar değirmende ağarmamış deyip, şu şiiri yazmaya koyuldum. Allah tüm dostlara hayırlı ölüm, hayırlı zürriyetler versin.

ECEL GELİP VADE YETİNCE
Ecel gelip vade yetince
Gözlerin tavana dikilir durur
Müezzin uzunca selanı verince
Dostların başına dikilir durur
Malın mülkün kurtaramaz seni
Nerde kaldı sevdiklerin hani
Giydirdiler hemen cepsiz kefeni
Dostların camide bekleşir durur
Susar bülbül gibi şakayan diliniz
Kiminiz ihtiyar kiminiz gençtiniz
Sorar hoca nasıl bilirdiniz
Dostların içinden gülüşür durur
Nüfus kütüğünden düşerler adını
Mirasçılar çabucak bölüşür malını
Bilir miydin kara toprağın tadını
Dostların kürekle atar durur