Şu mobil kütüphane işini çok sevdim ben.
En ücra köşelere kitap götürüyor…
İçini gezdiğinizde kendinizi Ankara Kızılay’da bulunan kitapçılardan birinde hissediyorsunuz.
Her türden yayında var içerisinde.
Herkesin mutlaka okuması gereken eserler başta tabi ki.
Bunun yanı sıra çok sayıda dergi de var otobüste.
Hani bir atasözü vardı ya “Okumanın yaşı yoktur” diye.
Şimdi bu sözün yanına “Okumanın hududu da yoktur” sözünü ekleyebiliriz.
Günümüzde e-kitap uygulamaları da var matbuata erişemeyenler için.
Ama ben hiçbir zaman e-kitap işini benimseyen ve savunanlardan olmadım.
Kitap dediğin kapaktır.
Kitap dediğin sayfadır.
Kitap dediğin dizgidir.
Kitap dediğin kağıt ve mürekkep kokusudur birazda.
Bu yüzden bu mobil kitaplığı sevdim işte.
Yozgat’ın en ücra köşesine kütüphane götürüyor devlet.
Ne diye götürüyor?
Sen yeter ki oku diye…
Sen kimsin peki?
Tıpkı benim gibi köylüsün…
Köylü bir öğrencisin.
Köylü bir amcasın.
Köylü bir teyzesin.
Köyde çalışan bir imamsın.
Okuma yazması olan bir köylü vatandaşsın…
Bu kitaplar sana geliyor işte hemşerim.
***
Biliyorum yazının başlığını merak edeniniz oldu.
Hemen merakınızı gidereyim…
Önceki gün “Abbas Sayar Gezici Kütüphanesi”  Topçu Köyü’ne konuşlandı.
Bende haber yapmak için köye gittim ve köylü çocukları otobüsün yanı başında buldum.
Bir köylü ilkokul öğrencisi, birazcık ta tombul bir kardeşimiz kitap almak istedi ve görevli kaydını yapmak için kimliğini talep etti.
Öğrenci kardeşimiz ise “Ebem bostana gitti. Kimliğim onda, gelince getirsem olmaz mı? Kimlik olmadan kitap vermiyor musunuz?” diye telaşa düştü.
Kitap alamamanın telaşını yaşamak ne kadar güzel değil mi?
Görevli ise gencin almak istediği kitapları kendisine vererek: “Olur olur gelince getirirsin, ismini buraya not aldım. Sen oku yeter ki” diye güzel bir karşı cevap verdi.
Akabinde ise gencin yüzüne kitabı almanın mutluluğu yansıdı…
Yazımızı bu personel abimizin sözüyle noktalayalım
Siz yeter ki okuyun gençler…
Siz yeter ki kitap isteyin…
Siz yeter ki şiir yazın ve türkü söyleyin…
Yüreğiniz her zaman o kitaplar gibi temiz ve ak kalsın…
Haydi selametle…
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*İdarecisi olduğu kuruma yeniden vizyon kazandırmaya çalışan genç ve dinamik kurum müdürünü.
*Köylere gelen gezici kütüphaneye rağbet gösteren köylü vatandaşları.