DÜNYANIN merkezi komşumuz Çorum olabir, itirazım yok. Daha doğrusu itiraz edebilecek kadar donanıma, bilgiye, teknolojiye sahip değilim. Çorum'un kendisini 'merkez' olarak ilan ettiği o dünyayı yönetmek de bizim işimiz!..
Bu türkü yeni çıkmadı. Hep vardı. Tarih öncesinden başlayıp, günümüze kadar dünyanın neresine giderseniz gidiniz mutlak bir Yozgatlı ile karşılaşır, sohbet eder, hatta bir yerlerden akraba bile çıkabilirsiniz. Geçmişte yazmıştım. Küçük bir adada yaşayan tek Türk kökenli vatandaşın Yozgatlı olması bunun bir kanıtıdır. Bilesiniz...
Ama mevzumuz bu değil...
Yozgatlının bu ülkeyi yönetebilecek birikime sahip olduğu gibi, dünyayı yönetebilecek bir yeteneğe, bilgi birikimine sahip olabildiğini de keşfederek, 'Dünya Yozgatlılar Konfederasyonu' adlı oluşumu hayata geçireli bir yıl oldu. Ülkeyi yönettiği gibi dünyayı yönetebilme yeteneğini keşfeden Yozgatlı, 'Yozgat'ı nasıl yönetebileceğini' ise henüz keşfedemedi. İşte işin püf noktası da buradan başlıyor...
Yurdun her bölgesinde, özellikle Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde Yozgatlılar tarafından kurulan dernekler var. Bu dernekler 'Federasyon' çatısı altında toplandı. Federasyonlar bir araya gelip, 'Dünya Yozgatlılar Konfederasyonu' çatısı altında bir araya gelemedi. Şu anda, her bir dernekten, her bir federasyondan, her bir konfederasyondan ikişer tane var. Üç olanı da vardır. Bilemiyorum... 
Demem o ki; Bizler Yozgatlılar olarak ülkeyi yönettiğimiz gibi dünyayı da yönetiriz. Ama kendimizi yönetebilecek, birbirimizi anlayıp, saygı duyabilecek bir olgunluğa erişemediğimiz süre içerisinde Yozgat'a Yozgatlıya, kendimize bir faydamız dokunamaz, bilesiniz...