CENAZE namazı Beyazıt Camii’nde kılınacaktı. Az sayıda insan caminin kapısında bekliyordu. Bir araba yaklaştı. İçinden çıplak bir tabut çıkardı üç hamal.
Önce kimsesiz bir garibanın tabutu sandılar. Sonra bu çıplak tabutun Mehmet Akif’e ait olduğu anlaşılınca, camide sessiz bir kıyamet koptu. Akif’i kefensiz, çıplak getirmişler gibi, ağlamaya başladı oradakiler.
Birden Darülfünun öğrencileri her yandan camiye akmaya başladı. Gözyaşları içinde çıplak tabuta sarıldılar. Cami girişinin karşısında bulunan Emin Efendi Lokantası’nda asılı Türk bayrağını aldılar, çıplak tabutu örttüler. Kabe örtüsü bulundu bir yerden. Onu da tabutun üstüne koydular.
Beyazıt’tan Edirnekapı Şehitliği’ne kadar Akif eller üstünde, başlar hizasında taşındı. Geçtiği her yerden insanlar cenazeye katıldı. Adını duyan hürmetle ayağa kalktı, Fatiha okudu, usulca kalabalığın arasında katıldı ve yürüdü. Kalabalık sayısı binlere ulaştı.
BİR GARİBANIN TABUTU...
BİR TEK RESMİ GÖREVLİ 
VARDI ODA ZİRVEDEKİ 
ZEVATIN GÖREVLENDİRDİĞİ  
CENAZEYE KATILANLARI 
FİŞLEYEN İSTİHBARAT 
ELEMANLARI.
BUGÜN...
"Şu anda bu milletin imkanlarıyla ortaya konmuş olan tankı, topu, uçağını, helikopterini kullanarak milletin üzerine gelmenin bedelini bunlar çok ağır ödeyeceklerdir. Bu konuda gerek Cumhurbaşkanı olarak gerek Başbakanımız, hükümetimiz olarak bizler atılması gereken adımlar neyse dik durmak suretiyle bu adımı atacağız. Bunun bedelini asla bizler farklı bir şekilde yorumlayamayız ve meydanı da onlara bırakamayız. Yapmış oldukları işgalide çok kısa sürede ortadan kaldıracağımıza inanıyorum. Kararlı bir şekilde bu işin üzerine gideceğimizi özellikle bildirmek istiyorum ve bu konuda bu kararlılığımızı kimsenin test etmeye de gücü yetmeyecektir.
Bu arada milletime de bir çağrı yapıyorum, oda şudur, 
MİLLETİMİZİ İLLERİMİZİN 
MEYDANLARINA DAVET 
EDİYORUM. 
Havalimanlarına davet ediyorum ve milletçe meydanlarda, havalimanında toplanalım ve bunların o azınlık grubu, tanklarıyla, toplarıyla gelsinler ne yapacaklarsa halka orada yapsınlar. Halkın gücünün üstünde bir güç ben tanımadım bugüne kadar."
"Ben de CUMHURBAŞKANI 
OLARAK MEYDANA 
GELİYORUM"
Dün...
Aslanlar..
Yiğitler...
Yusuf yüzlü...
Hamza yürekli
YİĞİT ÜSTÜ YİĞİTLER!!!
O gün...
Bir yetim...
Bir kimsesiz gibi yolun ortasına bırakılarak  zulüm yapanları bırakmayanlar kimler ise,
Bugün...
Alçakça bir girişim ile vatanı satmaya çalışan içerideki hainlerin karşısında duranlarda ONLARDI!!!
Onların ne sayıları...
Ne de kahramanlıkları biter.
Rabbim, onlardan ebediyen razı olsun.
Kabirlerini nur eylesin.
Selam ve dua ile.