NE DOST AMA! 1950’LERDEN SONRA, ELİ HEP SIRTIMIZDA, BİR SIVAZLIYOR İKİ VURUYOR… 
HURDAYA ÇIKMASINA AZ KALMIŞ ASKERİ MALZEMELERİNİ BAZEN HİBE ADI ALTINDA ÇOK ZAMANDA BEDELİ KARŞILIĞI YILLARCA KAKALAMIŞTI…

Türkiye’ye düşman hangi kesim varsa; o taşın altındaki akrep dostumuz Amerika..!
Bir NATO üyesi olan Türkiye’nin hava savunma sistemi (S-400) almasına karşı çıkan kim? Dostumuz Amerika..! 
NATO üyesi olup da, NATO üyesi olmayan devletlerden silah alanlara ses çıkartmayan kim? Dostumuz Amerika..! 
S-300’leri burnumuza dayayan Yunanistan’a hiçbir söz etmeyen kim? Dostumuz Amerika..! 
Devletlerarası menfaat ilişkilerinde duygusallığa yer yoktur, çoğu zaman duygusal davranıldı ama bıçak da artık kemiğe dayanmıştır.
Dost desen böyle dost düşman başına, ambargo onda, tehdit, şantaj onda, her ne ararsan 32 kısım tekmili onda yani dostumuz (!) Amerika da…
Bu dostluğun sorgulanması, sonlandırılması zamanı çoktan geçmiştir. 
Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Eyy Amerika’’ demesinin altı kalın çizgilerle işaretlenmelidir… 
Eğer yaptırımlarının ekonomik ağırlığını milletçe elbirliği ile karşılayabilirsek bir gün gelir ABD de kendine gelir… 
Gelmezse, düşmanımızdan çok dostlarımızı bulmakta zorlanmayız. 
Askerimizin başına çuval geçirten aşağılık eyleminin karşılığını Öncü Gençlik vermiştir ama açtıkları derin yara kıyamete kadar kapanmayacaktır. 
ABD’nin Türkiye’ye oynadığı oyunları yazacak olsak kitap olur, hatta iki cildi de geçer… 
Ergenekon, Balyoz, İzmir casusluk davaları bir yana, Türkiye’nin bekasını yok ettirmek, iç savaşa sürükletmek, FETÖ kalkışması hangi dostluk kitabında yazar..? 
Şimdi bende Eyy Millet diyorum; 
Emin olunuz ki, Türkiye gerçekten ikinci Kurtuluş Savaşı vermektedir, kenetlenelim, birlik olalım, emperyalistlerde oyun bitmez, oyunlar ancak ve ancak birlik ve beraberlikle yenilir…