Yozgat Şehir Hastanesi sağlıktaki dünya standartlarında faaliyet gösteriyor.
Açıldığı günden bu tarafa dünyadaki gelişmiş ülkelerde devrede olan teknolojik alt yapıyı, çalışma sistemini bire bir Yozgat’ta hayata geçirdi hastane.
Yani, ABD’nin uyguladığı kriterler ile Yozgat Şehir Hastanesi’nde uygulanan kriterler bire bir aynı.
Avrupa’nın bazı ülkelerinin sahip olamadığı tıbbi teknolojiye bizim hastanemiz sahip.
Türkiye’nin sağlıktaki yeni vizyonu olduk.
Vallahi hepsi çok iyi, hepsi çok güzel.
Daha yazılacak bir sürü olumlu gelişme, önemli yatırım ve uygulamalar var.
Lakin olmayan şeyler de var…
Mesela yeterli sayıda doktora sahip değil hastanemiz.
Biz gazeteciler olarak bir yandan ‘şehir hastanemiz dijital oldu’ diye haber fotoğrafı çekiyoruz, öbür yandan koridordaki vatandaşlar yakamıza yapışıyor:
“Hemşerim saat 13.00’den beri doktor bekliyoruz, doktor yok. Yetişemiyor da doktor ne yapsın. Tek doktor, bu kadar hasta var nasıl olacak bu iş?” diye soru soruyor.
Yanıt olarak:
“Şehir hastanemiz dijitalleşmiş” dediğimizde bize gülüyorlar.
Çekerek’in beldesinden buraya muayeneye gelen bir köylü, doktor eksikliğinden dolayı muayene olamıyorsa…
Muayene olamadığı gibi köyünün minibüsünü kaçırıp ortada kalıyorsa…
Veya ortada kalmamak adına derde derman bulamayıp “Eczaneden kara merhem alak da  gidek” diyerek hastaneyi terk ediyorsa…
Halen ciddi eksikliğimiz var demektir.
Unutmayın öncelik her zaman insandır.
Ve yine unutmayın ne kadar dijitalleşsek te, ne kadar robotlar devreye girse de insan, yani doktor olmadan tüm makineler bir hiçtir.
Önce doktor gereklidir.
ENGELLİLER…
DÜN 3 Aralık Dünya Engelliler Günüydü.
Gün, engelli vatandaşlarımızın günüydü ve biz de onların bir günlerine ortak olduk.
Hep siyaset konuştuk, politikacıların söylem ve eylemleri arasına sıkışıp kaldık.
Türkiye seçim atmosferinden çıkamayınca, toplumun diğer meseleleri ve toplumdaki diğer gelişmeleri de gören-duyan olmuyor.
Bilindiği gibi ilimizde engelli vatandaşlarımızın belli başlı sorun ve sıkıntıları devam ediyor.
Engellilerin şikayet ettiği belli başlı konularda halen arpa boyu yol alabilmiş değiliz.
Günlük hayatta ulaşımda yaşadıkları sıkıntılar.
Erişimde yaşadıkları güçlükler.
Bunlar hep bildiğimiz, sürekli konuştuğumuz ve bu tür özel günlerde de beylik laflar ettiğimiz konular.
O yüzden detaylarına girmek istemiyorum.
Lakin bir şeye dikkat çekmek istiyorum…
MAÇ YAPTIK
Dün engelli öğrenci kardeşlerimizin basketbol maçı yapacağını öğrendik ve haber maksatlı spor salonuna giriş yaptık.
Lakin maç sadece engelli kardeşlerimizin değilmiş, biz de maça dahil olmuşuz.
Bir anda kendimi basketbol formaları içinde buldum iyi mi?
Ömründe basketbol oynamayan, spora mesafeli olan bir adam olarak…
Onlar özel sporcuymuş, hocaları öyle isimlendiriyor onları.
Birlikte basketbol oynadık.
Kıyasıya mücadele ettik.
Gördüm ki aralarında ciddi kabiliyete sahip kardeşlerimiz var.
Ellerinden tutulduğunda bu kişisel becerilerini daha ileri seviyelere taşıyabilirler.
Ayrıca yaptığımız bu etkinliği sadece yılın bir günü değil, yılın belli günlerinde, değişik meslek gruplarıyla sürdürebilirler ve sürdürmeliler.
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Bağımsız adayların pusulada amblem ile yer almasını isteyen adayı.
*Kurum sitesinde etkinlik fotoları yerine kendi fotosunun yer almasını isteyen yöneticiyi.
*Engellilerin kıyasıya yarıştığı basketbol müsabakasını.