Mühür önemlidir gardaş.
Mühür kimdeyse padişah odur…
O mühürdür ki çok kelleler götürmüştür.
Mührü ele almak için çok kan akmıştır bazen…
Günümüzde de mühür önemini korumaktadır.
Eline bir mühür alabilmiş isen rahatsın demektir.
Sırtını devlete yaslayıp, önüne mührü koydum mu senden iyisi yoktur.
Keşke şu mührü önemini ve kerametini bilenlere teslim etsek…
Öbür türlüsü vatandaşa eziyet ve külfet oluyor.
Hani bürokrasi diyoruz ya sürekli, hah işte o bürokrasi birazda bu mühürden başlıyor işte.
Dün bir devlet kurumuna işimiz düştü ve kaşe mühür işleriyle uğraştık.
Allahtan tipimiz ve kılığımız gazeteciye benzemiyor da bize standart vatandaş muamelesi yapıyorlar.
Öyle olunca nerede ne sıkıntı var, nerede neler yapılıyor sivil müfettiş gibi gözlemleme şansı yakalıyorum.
Eğer gazeteci olduğumu bilsinler bunların hiçbirisiyle karşılaşmam emin olun.
Çünkü burası küçük vilayet olduğu için gazeteciyi gören memur kontrollü bir havaya geçer hemen.
Gazeteciye çayını ısmarlar ve çayını içene kadar da ne işi varsa anında halleder.
Yani doğru olmayan bir davranış sergiler…
Neyse, dönelim bizim mühür işine…
Evrakı aldığımda üzerinde imza bile değil kuru bir paraf görünce bir soru yönelttim.
Evraka mühür veya kaşe lazım gerektiğini söylediğimde işini bilir bilmiş bir edayla böyle bir şeye gerek olmadığı yanıtını verdi.
Bende “Eh, mühür onun elinde Süleyman o, böyle diyorsa vardır bir bildiği” diyerek diğer kuruma geçtim.
Diğer kurumdaki memur tabi ki kükredi…
Mühür yok, kaşe yok evrakı kabul etmedi.
Bir anda müthiş titiz bir memur edasıyla evrakı bana hazırlayan beceriksiz memuru küçümsedi.
Biz bir kere daha aynı kuruma gittik ve utana sıkıla “Mühür gerekirmiş beyim, öyle dediler”  diye arzda bulunduk.
Telefonla konuşurken yüzümüze bile bakmadan kağıda silik mührü vurdu ve içimizden derin bir ‘ohh’ çektik.
Bir günümüzü bu basit işe harcamıştık.
Şimdi tüm bunları niye yazdım biliyor musunuz?
Bu memlekette bu duruma uğrayan köyden gelen çiftçi var.
Evinden gelen engelli vatandaş var.
Farklı vilayetlerden gelen öğrenci arkadaşlar var.
Okuma yazma bilmeyen garibanlar var.
Var oğlu var…
Ey idarecilerimiz, yöneticilerimiz ve elinin altında mühür bulunduran pek muhterem mühürdarlarımız!..
Sıfır bürokrasi demeden önce lütfen devlet kurumlarındaki bu memur ve mühürdarlara lütfen devletin yazışma dilini ve evrak düzenleme işini anlatınız.
Yoksa gün gelir o mührü yanlış bir yere basarlarsa o mühür o eli ve mühürdarı yakar.
Benden söylemesi…
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Alevi-Sünni buluşmasına ev sahipliği yapan Emirler Köyü’nü.
*Yozgatspor’a moral ve motivasyon getiren yeni teknik direktörü.