ELAZIĞ, Malatya ve son olarak Manisa'da meydana gelen deprem, sadece bu bölgelerde değil tüm ülkede hissedildi. Dayanışma, acıları paylaşma noktasında herkes seferber oldu. Türk Milleti bu yaraları da sarıp, acıları da paylaşarak, hafifletecektir. Şüphemiz yok...
Hayat her şeye rağmen devam ediyor. Devam eden hayat süreci içerisinde yaşanılanlardan ders çıkartıp, gerekli önlemleri aldığımız da karşımıza çıkan sorunlarda can ve mal kaybımız da mutlaka daha az olacaktır. Riskli yaşam tarzımızın yerini güvenli bir şayam süreci alacaktır. Bunun için sardece bizleri yönetenlerin değil elbetteki hepimizin sorumluluk almamız, almış olduğumuz sorumluluğun da gereğini yerine getirmemiz gerekiyor...
Hafta sonunda Yozgat açısından önemli olduğunu düşündüğüm yatırımlar üzerinde durmak/değerlendirmek istiyordum.  Ancak yaşanılan deprem ve insanların yaşamlarını yitirmesi karşısında 'neyi nasıl yazacaksınız!' aklınız karışıyor.  
Yozgat olarak, deprem riski en az bölgelerden birisiyiz. Ancak, bu risk bizleri hiç bir zaman rehavete sürüklememesi gerekir. Elazığ'da yaşanılan deprem Yozgat'ta hissedildi. Yakın çevremizdeki illerden bazıları bize göre biraz daha üst seviyede risk taşıyor. O nedenle, Allah göstermesin yaşanılacak bir depremin yansıması Yozgat'ta da ağır sonuçlar doğurabilir. Yerköy'de bunu önceki yıllarda yaşadık. Kırşehir Çiçekdağı ilçesindeki depremden en fazla etkilenen yerleşim alanı Yerköy oldu, bir bina yıkıldı, insanlar canlarını zor kurtardı...
Yozgat'ın deprem riski düşük olmasına karşın, yapılaşma sürecinde riskin dikkate alınması gerekir. Depreme dayanıklı yapılar acıları da azaltır...