TOPLUMUMUZDA pek çok şey birbirine karıştırılır oldu. Konular, tanımlar, tespitler bu karmaşadan nasiplerini aldılar.

Konunun açıklamasına önemli değerlerden aile, kadın, erkek konusunda örnekler vererek başlamak yerinde olur. 

Önceleri evlilik görücü usulü ile olur, anne baba beğenir damat veya gelinde düğün gecesi birbirini tanırdı. Bu yanlış bir eylemdi. Eşler birbirini görmeli ve birbirlerinin olması için kendilerinin ‘evet’leri olmalıydı. Evlilikte kadın evinin kadını çocuklarını anası rolünü oynamaya başlar toplumda herhangi bir etkinlikte bulunamazdı. Bu da yanlıştı. Kadın Türklerde erkekleri ile yan yana idi. Dinimizde de kadın kutsaldı ‘ana’ idi.

Dünyada ve ülkemizdeki değişim ve gelişim sonrası alt yapısı hazırlanmadan, medenileşme, medeniyete adım atma gibi altı doldurulmadan uygulamaya konan düşünce sonucu her şey tersyüz edildi.

Kişiler evlenmeye ve evleneceği kişiyi seçmede kendileri karar verecek duruma geldiler. Doğrusu da buydu. Birbirlerini beğenip, sevip sevmediklerine, anlaşıp anlaşamayacakları yargısına kendileri varmalıydı.  Ama bilinçsizce geçiş sonunda bu durumu daha da ileri götürdüler. Nikâhlı veya nikâhsız yaşamalar başladı. Bir süre sonra hatta bir de çocuk sahibi olduktan sonra anlaşamıyoruz diye ayrılma furyası başladı. Geriye huzursuz aileler, huzursuzluk sonucu kendini toparlayamadan yanlışın içine sürüklenen insanlar ve hayatı boyunca yaşadığı sarsıntının etkisinde kalarak normal bir hayat süremeyecek çocuklar kaldı. 

Bu tip yaşam koşulları sonucu buna bağlı başka sorun daha son dönemde ortaya çıktı. Basında ve televizyonlarda kadın katleden erkek sıfatlıların haberleri ile eşlerini aldatan kadın veya erkek görünümlülerin haberleri veya birbirlerini aldatan eş profilleri ön sıraya yerleşti. Ve bu psikolojik rahatsızlıklar topluma sergilenir oldu. 

Toplumdaki bu olaylar ortaya bir tedavi edilmesi gereken bir sonuç çıkardı. Toplumun değer yargılarının itibarsızlaştırılması, değer yargılarının al renk deyince al renkli at la karıştırılması, önemli bir sorun olarak karşımızda çıktı.

Televizyonlarda film veya dizilerde silahsız bir el görmek mümkün değildir. Her silah milyonların gözü önünde birkaç insanı öldürerek gözler önünde cinayeti teşvik etmektedir. Veya evli bir erkeği ayartan kadın veya evli bir kadınla ilişki kuran erkek profilleri sadakati, namus kavramını, ahlakı ortadan kaldırıcı etki etmektedir.

Bunun gibi haberler aile kurumunu, babalık, annelik, saygı, sevgi, ahlak, dürüstlük, iffet, sadakat, namus, ayıp, günah, sevap, bağlılık, fedakârlık değerlerini çürümesini sebep olmakta ve olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.

Sonuç olarak; Toplumu içten çürüten bu gibi sorunlardan kurtulmak için devletin bilimsel ve ahlaki çerçevede çalışmalar yapıp uygulaması gerekir. Aile, okul, eğitim sistemi, yazılı ve görsel basın vs. tekrar gözden geçirilmelidir.

Velhasıl toplumda ticaret, sanat, ekonomi, siyaset kurumunda değerlerin öğütülmesinin, yok edilmesinin önüne geçilmelidir.

Yarınlarımız ve gelecek nesillerimizin sağlıklı olması için üzerimize düşen görevler herkes tarafından yapılmalıdır.