Bilirsiniz “Dalkavukluk” en eski mesleklerdendir. Zamanın birinde bir Hükümdar, dalkavuk seçimine bizzat katılmış. Kendi dalkavuğunu kendi seçmek istemiş. İlk adaya sormuş:
-Sen dalkavuk musun?
-Evet efendim.
-Hiç de dalkavuğa benzemiyorsun?
-Olur mu efendim? deyip referanslarını sıralamış. Hükümdar biraz düşünüp ona yol vermiş.
Bu şekilde epey elemeden sonra yine biri huzura alınmış:
-Sen dalkavuk musun? demiş Hükümdar.
-Dalkavuğum sultanım, demiş.
-Hiç de dalkavuğa benzemiyorsun?
-Haklısınız efendim; pek dalkavuğa benzemem.
-Sanki biraz benziyorsun?
-Evet sultanım, biraz benzerim.
Bu meyanda sorular ve cevaplardan sonra Hükümdar:
-Geri kalanlarla görüşmeye gerek yok. Ben dalkavuğumu buldum, demiş.
***
İki siyasetçi her nedense aralarında geçinemiyorlarmış.
Araları tamamen açıldığı için onları barıştırmak adına hatırı sayılır birine götürmüşler. 
Birinci siyasetçi “Bu ahlaksız yok mu..” deyip adamın tüm ayıplarını ortaya döküp rezil-kepaze etmiş. 
Diğer siyasetçi de “Bu edepsiz, bu soysuz yok mu…” deyip ondan aşağı kalmamış.
Dinleyenler hatırlı adama dönüp:
 “Her iki tarafı da dinlediniz. Söyleyecekleriniz yok mu?” diye sormuşlar.
 Adam gülümsemiş:
-Her ikisi de doğru söylüyor, demiş.
***
Bir gün bir Sultanı bir alim ziyaret etmiş. 
Çıkışta Sultan, Alimin pabuçlarını düzeltmiş.
Yanındaki dalkavuğu “Madem sultanımızın eli pabuçlarınıza değdi. 
Layıktır ki bundan sonra onları ayaklar altında değil de başınızın üzerinde taşıyasınız.
Alim dönüp konuşmuş: “Yüce Allah Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe gerçekten iman etmiş olmazsınız buyurmuş. Ben de pabuçlarımı çok sevdiğimden sana hediye ediyorum. Al, başına koy” demiş.
***
Babası eski bir siyasetçi olup ölmüş olan bir adam:
-Ya Rab! Annemi bağışla diye hep dua edermiş.
-Babana da dua etsene demişler.
-Babam uzun seneler siyasette bulundu. 
Kendini kurtarmak için bir hile yapabilir. 
Lakin annem çok zavallı bir kadındı, demiş.
***
Siyasilerden biri bir tımarhanenin yanından geçerken dışarıya doğru bakıp duran deliye sormuş;
-İçerdeki mevcudunuz ne kadar?
Deli ona bakıp tanıyınca biraz düşünmüş:
-Ben içerdeki mevcudu bilmiyorum; ama siz dışarda ne kadarsınız, demiş.
(Fıkra ve hikâyeler farklı kaynaklardan alıntıdır).
BİR HAFTA
*Partilerin karargah açılışlarıyla geçti.
*AK Parti tüm ağır kurmaylarını Yozgat’ta ağırladı.
*MHP sessiz bir hafta geçirdi.
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Önemli maça çıkacak olan Yozgatspor’u.
*Pazartesi Yozgat’a gelecek olan Cumhurbaşkanını
*Seçim sonuçlarını karamsarlıkla yorumlayan siyasetçiyi.