BU yıl Ramazan’ı dünyayı sarsan corona virüsü etkisi altında yaşadık. Ramazan’ı geride bırakırken virüs hala gündemimizde ve hayatımızda olmaya devam ediyor. Bir gün elbette virüs geldiği gibi gidecek ama arkasında bırakacağı yıkımın siyasi ve ekonomik onarımı nasıl olur? Bu onarım ne kadar sürer? Bilmiyorum. Bilmek ve bilgilendirmek, siyasi ve ekonomik analistlerin görevi.  Bu süreçte bilimsel ahkam kesen, yol gösteren, akıl veren çok siyasetçi, yazar, her meslekten insan ve vatandaş oldu. Kerameti aklında, zekasında, bilgisinde, makamında görenleri ilerleyen zamanlarda göreceğiz.
Anneler Gününü kucaklamadan, sarılmadan, koklamadan geçirdik. Özellikle biz anneler eşlerimizin, çocuklarımızın ve sevdiklerimizin kutlamalarını sosyal mesafe kuralları içinde kabul ettik.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı da yine sosyal mesafeli ve sokağa çıkma yasaklarıyla kutladık. Tüm bu önlemler, salgını daha az can kaybıyla atlatmak içindi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın tüm iyi niyetli çalışmaları, bazen fısıldayarak bazen de mensubu olduğu siyasi partinin tepkisini almamak için yaptığı tedirgin açıklama ve uyarıları, vatandaşlarımızın da kurallar ve yasaklardan çabuk sıkılmaları nedeniyle sokağa çıkma yasaklı bir Ramazan Bayramı da geldi, geçiyor.
Nerede o eski bayramlar!” sözü bu bayram daha çok içimizi acıtıyor.
Evlerde yapılan baklavalı, börekli bayram sabahı neşesi yerine; tedirgin ev içi bayramlaşması yaşadık. Bayram sabahı en güzel giysilerle bayram namazında bir araya gelip, tanıdık tanımadık herkesle bayramlaşmanın mutluluğu bu bayram yaşanamadı. Bu bayram komşu, akraba ziyareti de yapamadık. Cicili bicili giyinmiş çocuklar kapımızı çalmadı bu bayram. Harçlıklarını veremedik, şeker torbaları boş kaldı çocukların. Manevi duygularımızın virüsten çok fazla hasar almadan kurtulması tek dileğimiz. İçtenliğimizi, özlemimizi, insanlığımızı bir sonraki Ramazan’a ve bayramına biriktirdik.
Evet, çok şey değişti kıymetli dostlar. İnsanlığa onarılması zor acılar yaşatan virüsü fırsata çeviren siyaset insanları değişmeyen tek şey oldu.Vatandaşa sosyal mesafe öneren siyasetçiler, karşılıklı söz düellolarında ne sosyal mesafe tanıdı; ne siyasi uslüp, ne de kültür.
Siyasetçilerin kin ve nefret duygularını ne Ramazan Ayı, ne dini bayramlar, ne virüs yok edebildi. Kalplerinden arındırmayı beceremedikleri kinleri öylesine büyük ki dinimiz bile şaşmış vaziyette.
Liderler her bayram olduğu gibi bu bayramda bayramlaşma mesailerini belirlediler.

Ak Parti üç siyasi parti ile, MHP ise dört siyasi parti ile bayramlaşmama kararı aldı. Diğer partilerle de corona virüs nedeniyle video konferans yöntemi ile bayramlaşacaklar.
Hay Allah’ım ya!
Video konferansla bile birbirine tahammül edemeyen siyasetçilerimiz bu topluma kardeşliği, birlik ve beraberliği hangi yolla ve nasıl öğretebilirler?
Platform siyaset olunca İslamiyet ve emirleri pas mı geçiliyor?
Her şeye rağmen sarılıp koklaşamadığımız, buluşup dertleşemediğimiz, yiyip içip paylaşamadığımız ancak gönülden gönüle kurduğumuz köprü ile beraber olduğumuz bir bayram yaşadık. Hüzünlü fakat umutlu bedenlerimizin evden çıkmasının yasak olmadığı nice bayramlarda buluşmak dileğiyle bayramınızı kutluyorum.