Nefesini özlerim, teninin kavurucu sıcaklığını isterim. Bütün karanlıkları bölen ateş sohbetlerini, dört gözle beklerim.
    Ellerini isterim, saçlarımda şevkatle dolaşan parmaklarını özlerim ve ben geleceğin günden ümidini kesmeyen yüreğime küserim.
    Efkar saatleri başımda hare hare.
    Ölüm çığlıkları büyütüyorum, ciğerim pare pare ve yine de gelirsin lere bin umutlar yüklüyorum. Merak etme “Kaderimdir dedim, üzülmedim ki…”
    Gün yine yazı müjdeliyor. Temmuzun içine düşen gözlerim nice ayazları müjdelerken senden yine bir haber gelmiyor.
Donuyorum; nice temmuzlar geçiyor…
Vuslat başka başka temmuzlara erteliyor gözlerini…
En çok çocuk yanlarını seven çocuk yüreğim kirleniyor ve kabuslarımın adı ‘Üzülmedim ki’ lere dönüyor.
    Oysa ki çocuk yüreğimi aldatan sanrım sürekli “Temmuza Beş Kala” larda, ateş danslarında, tam tamlarda, beynimin içindeki anlamsız vızıltılarda.
    Bir oyana bir buyana cirit atıyor.
    Susuyorum susmasına ama çocuk yüreğimin kirletilmesine engel olamıyorum. “Üzülmedim ki” demeyi çok isterdim.
    Çok isterdim bir kapı aralığında seni bırakıp giderken, “Yıkılmadım” demeyi ne çok isterdim… “Bir kahve daha iç” dediğin ana bardaklar dolusu kahveler zamanını gözlerinde bir daha bir daha hapsetmeyi.
    Olmadı iki gözüm olmadı.
    Cesareti kalbime çok gören kaderim ve olmadı “Nazlım” bir lahza daha durmak, duraksamak ya da ne bileyim gözlerinde yüreğimi rehin bırakmak, oracıkta ölmek, olmadı… olmadı… olmadı…
    Üzülmedim ki; arkamı dönüp giderken avazım dolusu acılarımı kalbime gömdüm ve üzülmedim ki; bırakıp giderken kapı aralığında ve dönüp öpmek varken seni, ölümüne gözyaşlarımı kaldırım taşlarına tanık bıraktım.
    Şimdi bir yalnızlık ezgisi yankılanır bu şehirde ve şimdi Kamuran Akkor bizim için söyler; “Sanma sen gidince ben hep ağladım, ne yas tuttum ne de kara bağladım.
    Bir gerçeği geçte olsa anladım, kaderimdir dedim, üzülmedim ki…
    Üzülmedim ki… kaderimdir dedim üzülmedim ki…”
    Üşür ellerim, kör olur gözlerim,
    Zor olsa da anladım, beklerim,
    Üzülmedim ki şarkısı söylerim,
    Lakin bu kader dönsün isterim.
    Muradımız bir gün olsun,
    Ellerimiz sonunda kavuşsun,
    Dağlar ardında kalan yüreklerimiz,
    İçimizi dağlayan dertlerimiz,
    Masum sevdamız buluşsun isterim.
    Kalbim kalbinde rehin,
    İsmim yüreğinde sonsuz olsun dilerim.