Son günlerde yapılan birtakım çalışmalar sonucunda, Yozgat Gazeteciler Cemiyeti isimli derneğin, -burada bahse konu kurumun İl Dernekler Müdürlüğü’ne kayıtlı bir “dernek” olduğunun altını çizerek devam edelim; Yozgat ve ilçelerinde yayın yapan tüm gazeteleri ve bu gazetelerde çalışan gazetecileri bünyesinde barındırıyor, temsil ediyor algısı oluştu.
Daha doğrusu böyle bir algı yönetimi, propaganda yapıldığını, buna da bazı kurum ve kuruluşların alet edildiğini üzüntü ile takip ediyorum.
Yozgat Gazeteciler Cemiyeti Derneği’nin Yozgat Belediyesi ile bir çalışma başlattığını tesadüfen öğrendim. 
Yozgat merkezinde yayın yapan hiçbir gazetenin bilgisi olmadan başlatılan bu çalışmanın, tüm gazetecileri yani bizleri de kapsıyor olması sadece beni değil bu camiaya yıllardır emek veren onlarca meslektaşımın tepkisini aldı.
Yozgat merkezinde yayın yapan günlük gazetelerin bu derneğe üye olmadığını bildiğim için; Yozgat Belediyesi’nin sadece bahse konu bu dernek başkanını muhatap alarak çalışmaların altına imza atması ayrı bir skandaldır.
Bu kuruluşun aslı olan “dernek” yerine “cemiyet” ismini kullanması, yapılmaya çalışılan “algı yönetiminin” en somut örneğidir. Her ne kadar Arapça kökenli “cemiyet” kelimesi, Türkçe “dernek” kelimesi ile eşanlamlı olsa da, “cemiyet”in vatandaşta bıraktığı intiba daha farklıdır. Direksiyon başında ekmek parasını kazanan şoför esnafının bağlı olduğu Şoförler Cemiyeti’nden yola çıkılırsa ne ifade etmek istediğim daha iyi anlaşılır.
Gazeteciler Derneği yerine Gazeteciler Cemiyeti ismi kullanılarak, sanki Yozgat’ta gazetecilikten ekmek parasını kazanan tüm meslektaşlarım ve çalıştığı gazeteler bu derneğin üyesiymiş algısı oluşmuştur.
1994 yılından bugüne 20 yıldır günlük olarak yayınlanan İleri Gazetesi ile Yozgat merkezde günlük yayınlanan diğer 5 gazetenin de temsilciliğini meğer Yozgat Gazeteciler Cemiyeti Derneği üstlenmişte haberimiz yokmuş!
Olaylar üzerine telefonla görüştüğüm, Belediye Başkan Yardımcısı Serdar Açıkgöz’ün “Bu derneğin hepinizi temsil ettiğini sanıyordum” sözleri üzerine, kamuoyu nezdinde oluşan bu algıyı düzeltme gereği duydum.
Tüm gazetecileri ilgilendiren bir konuda, üyesi olmadığımız bu derneği ve dernek başkanının muhatap alınmasını, hatta Yozgat Belediye Meclisi’nin de bu işe karıştırılmasını üzüntü ile öğrendim.
Özellikle sadece bir kişinin öne çıkma çabasına dikkat çekmek istiyorum. İşin mutfağında gün be gün yoğrulanlar, her gün dirsek çürütenler bu durumdan tabi ki rahatsız olacaklar.
Burada altını çizmem gerek; yapılan uygulamaya veya içeriğine itirazım yok. Kişi ve kurumlar bazı uygulamalar talep edebilirler, resmi kurumlar bunlara izin verebilir, yardımcı olabilirler.
Şayet belediyenin kapısını çalan derneğin veya dernek başkanının kimi, hangi kurumları temsil ettiği sorulsaydı böyle bir yanlışa düşülmezdi. Başkan Arslan, muhatabı olan ve Yozgat merkezinde günlük olarak yayınlanan gazetelerin bu derneğe üye olmadığını, yapılan uygulamalardan bihaber olduklarını bilseydi, onlara da söz hakkı düşerdi belki de!
Haliyle dört duvar arasında bir dernek kurup birkaç üye kaydı yapan her dernek belediyenin, valiliğin, rektörlüğün kapısını bugünden sonra daha fazla çalacaktır.
Örneğin; Yozgat genelinde İl Dernekler Müdürlüğü’ne bağlı ve adında “Şair” geçen beş tane dernek var. Bunlardan herhangi birinin tüm şairleri temsile hakkı olduğunu kim iddia edebilir?
Kaldı ki; günlük gazetelerin kendi derneği çatısı altındaymış gibi bir görüntü verme çabası içerisine giren Osman Kiracı ne yazık ki Günlük gazete dahi çıkartmamaktadır.
Velhasılıkelam, Yozgat Gazeteciler Cemiyeti Derneği ile ne benim, ne de İleri Gazetesi’nin herhangi bir çalışanının bir bağı, bağlantısı, üyeliği yoktur.
Kimse kusura bakmasın ama ne kendimi, ne mesai arkadaşlarımı, ne de çalıştığım gazeteyi birilerine basamak olarak kullandırtmam. Kullanmaya çalışan olursa da itiraz ederim.
Sayın Arslan'ın Yozgat'ta yayınlanan günlük gazetelerin dışlanarak yapılmak istenen bu hoş olmayan entrikaya müsaade etmeyeceğini ümit ediyorum...