YOZGAT'ın en önemli sorunlarından birisi olan il merkezi/şehir olma özelliğinin gereğinin yapılamaması nedeniyle, her alanda geri kalmış olmasını her fırsatta dile getirmeye çalışıyorum.  Her ne kadar kendim yazıp, benimle birlikte bir kaç kişi okumuş olsa da 'Damlaya damlaya göl olur' anlıyışı ile devam ediyorum.

Zengin sosyal, kültürel, ticari, turizm, üretim gibi daha bir çok geleneğe ve değere sahip olunmasına karşın, bunlara sahip çıkılmaması, benimsememesi sonucunda unutulup, tarihin tozlu sayfalarına havalesi yapılmıştır. Çok uzağa gitmeyeceğim, yakın tarihimizden örnekler vermek suretiyle konuya açıklık getirmeye çalışacağım.

Hafta sonunda iki ayrı mutluluğu yaşadık. Hemşehirimiz Salim Taşçı'nın 'Küs Topraklar' adlı yeni kitabı okurlarıyla buluştu. Yozgat'ın yetiştirdiği değerlerden Mustafa Çiftçi'nin senaryoya aktarılan hikayelerinden birisi olan 'Gönül Dağı' isimli dizi film TRT-1 ekranlarında yayınlanmaya başlandı. Öncesi de var. Yozgat'ın Mümin Sarıkaya, Mustafa Tatlıtürk, Gökhan Ay, Murat Balaban gibi daha bir çok sanatçımız mevcut. Kendi hallerinde. Biz bu değerlerin hiç birisini tanımıyor, tanımak istediğimizde ise ''Gelsin iki çalıp, gitsin'' anlayışı ile hareket ediyoruz.

Gönül Dağı isimli dizide tüm araçların plakası 66 olmasına karşılık, Yozgat'ta neden çekilmediği sorgulanıyor. Yozgat'ta Mustafa Çiftçi'nin kitapları kaç sattı? Kimler, dizi filmin çekilmesi konusunda aracı oldu? Bunları geçtim. Dizi film ekibi çekimleri Yozgat'ta yapmaya kalkışmış olsa, nerede ağırlayacağız? Kim ekiple ilgilenip, Yozgat'ın tanıtımına öncülük edecek? Öncelikle bu soruların yanıtlarını bulmak zorundayız.